Abdullah Parlıyan | |
---|---|
1. Ayıp kusur arayan ve göz kaş işaretleriyle alay edenlerin vay haline! |
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ Veylül li külli hümezetil lümezeh. |
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ Ellezıcemea malev ve addedeh |
|
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ Yahsebü enne malehu ahledeh |
|
4. İş öyle değil andolsun ki, o kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. |
كَلَّا ۖ لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ Kella le yümbezenne fil hutameh |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ Ve ma edrake mel hutameh |
|
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ Narullahil mukadeh |
|
7. Öyle bir ateş ki, canlılık merkezi olan yüreklere işler ve kaplar. |
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ Elleti tettaliu alel ef’ideh |
إِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌ İnneha aleyhim mü’sadeh |
|
فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ Fi amedim mümeddedeh |