Mustafa İslamoğlu | |
---|---|
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ Veylül li külli hümezetil lümezeh. |
|
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ Ellezıcemea malev ve addedeh |
|
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ Yahsebü enne malehu ahledeh |
|
كَلَّا ۖ لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ Kella le yümbezenne fil hutameh |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ Ve ma edrake mel hutameh |
|
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ Narullahil mukadeh |
|
7. O öyle bir ateştir ki, bütün bir iç dünyalarını kaplayarak yükselir. |
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ Elleti tettaliu alel ef’ideh |
إِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌ İnneha aleyhim mü’sadeh |
|
9. uzayıp giden parmaklıklar arasında (kendi zindanlarına mahkum olacaklardır). |
فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ Fi amedim mümeddedeh |