Abdullah Parlıyan | |
---|---|
إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا İza zülziletil erdu zilzaleha |
|
2. ve yeryüzü bağrındaki ağırlıkları yani hazineleri, madenleri, ölüleri dışarı çıkardığında |
وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا Ve ahracetilerdu eskaleha |
وَقَالَ الْإِنْسَانُ مَا لَهَا Ve kalel insanü ma leha |
|
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا Yevmeizin tühaddisü ahbaraha |
|
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَىٰ لَهَا Bienne rabbeke evha leha |
|
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a’malehüm |
|
7. Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecek |
فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ Fe mey ya’mel miskale zerratin hayray yerah |
8. ve kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onun karşılığını görecektir |
وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ Ve mey ya’mel miskale zerratin şerray yerah |