س ر ر kökü Kur'an'da 50 defa geçmektedir.

AYETLER

TARIK
86:9

السَّرَائِرُ

s-serāiru

sırların

Sırların orta yere çıkarılacağı gün;

A'RAF
7:95

وَالسَّرَّاءُ

ve sserrā'u

ve sevinç

Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar, çoğaldılar ve "Atalarımıza da (bazen) şiddetli sıkıntılar (bazen de) refah ve genişlikler dokunmuştu" dediler. Bunun üzerine, Biz de onları kendileri hiç şuurunda değilken apansız kıskıvrak yakalayıverdik.

YASIN
36:76

يُسِرُّونَ

yusirrūne

onların gizlediklerini

Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın. Gerçekten Biz, sakladıklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

FURKAN
25:6

السِّرَّ

s-sirra

gizleri

De ki "Onu, göklerde ve yerde gizli olanı bilen (Allah) indirmiştir. Doğrusu O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."

FATIR
35:29

سِرًّا

sirran

gizli

Gerçekten Allah’ın Kitab’ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.

TA-HA
20:7

السِّرَّ

s-sirra

gizliyi

Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.

TA-HA
20:62

وَأَسَرُّوا

ve eserrū

ve gizlice

Bunun üzerine, kendi aralarında durumlarını tartışmaya başladılar ve gizli konuşmalara geçtiler.

VAKI'A
56:15

سُرُرٍ

sururin

tahtlar

’Özenle işlenmiş mücevher’ tahtlar üzerindedirler.

VAKI'A
56:46

يُصِرُّونَ

yuSirrūne

ısrar

Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.

YUNUS
10:54

وَأَسَرُّوا

ve eserrū

ve açığa vururlar

Zulmeden her nefis, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.

HUD
11:5

يُسِرُّونَ

yusirrūne

gizledikleri

Haberiniz olsun; gerçekten onlar, ondan gizlenmek için göğüslerini büker (Hak’tan kaçınıp yan çizer)ler. (Yine) Haberiniz olsun; onlar, örtülerine büründükleri zaman, O, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

YUSUF
12:19

وَأَسَرُّوهُ

ve eserrūhu

ve onu sakladılar

Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) ’ticaret konusu bir mal’ olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.

YUSUF
12:77

فَأَسَرَّهَا

feeserrahā

bunu sakladı

Dediler ki "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden) "Siz daha kötü bir konumdasınız" dedi. "Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir."

HICR
15:47

سُرُرٍ

sururin

divanlar

Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp-çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar.

EN'ÂM
6:3

سِرَّكُمْ

sirrakum

sizin gizlinizi

Göklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.

SAFFAT
37:44

سُرُرٍ

sururin

tahtlar

Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).

SEBE
34:33

وَأَسَرُّوا

veeserrū

ve içlerinde gizlediler

Za’fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah’ı inkar etmemizi ve O’na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?

ZUHRUF
43:34

وَسُرُرًا

ve sururan

ve koltuklar

Evlerine kapılar ve üzerinde yaslanıp-dayanacakları koltuklar,

ZUHRUF
43:80

سِرَّهُمْ

sirrahum

onların sırlarını

Yoksa onlar; gerçekten Bizim, sır tuttuklarını ve aralarındaki fısıldaşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (işitiyoruz) ve onların yanlarındaki elçilerimiz de (herşeyi) yazıyorlar.

CASIYE
45:8

يُصِرُّ

yuSirru

direnir

Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele.

ZARIYAT
51:29

صَرَّةٍ

Sarratin

çığlık

Böylece karısı çığlıklar kopararak geldi ve yüzüne vurarak "Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış)? dedi.

GAŞIYE
88:13

سُرُرٌ

sururun

tahtlar

Orda ’yükseklerde kurulmuş, tahtlar da vardır;

NAHL
16:19

تُسِرُّونَ

tusirrūne

gizlediğiniz

Allah, saklı tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı bilir.

NAHL
16:23

يُسِرُّونَ

yusirrūne

onların gizledikleri

Şüphesiz Allah, onların saklı tuttuklarını ve açığa vurduklarını bilir; gerçekten O, müstekbirleri sevmez.

NAHL
16:75

سِرًّا

sirran

gizli

Allah, (Kendisi’ne ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’ındır; fakat onların çoğu bilmezler.

NUH
71:7

وَأَصَرُّوا

ve eSarrū

ve direttiler

"Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.’

NUH
71:9

وَأَسْرَرْتُ

ve esrartu

ve gizli söyledim

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

NUH
71:9

إِسْرَارًا

isrāran

sır olarak

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

İBRAHIM
14:31

سِرًّا

sirran

gizli

İman etmiş kullarıma söyle "Alış-verişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler."

ENBIYA
21:3

وَأَسَرُّوا

ve eserrū

ve gizlediler

Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"

TUR
52:20

سُرُرٍ

sururin

koltuklar

Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri-ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz.

MÜLK
67:13

وَأَسِرُّوا

ve esirrū

gizleyin

Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

İNŞIKAK
84:9

مَسْرُورًا

mesrūran

sevinçli olarak

Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır.

İNŞIKAK
84:13

مَسْرُورًا

mesrūran

sevinçli

Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.

RA'D
13:10

أَسَرَّ

eserra

gizleyen

Sizden sözü saklı tutan da, onu açığa vuran da, geceleyin gizlenen de ve gündüzün ortaklıkta gezen de (O’nun Katında bilme bakımından) birdir.

RA'D
13:22

سِرًّا

sirran

gizlice

Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir.

İNSAN
76:11

وَسُرُورًا

ve surūran

ve sevinç

Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.

BAKARA
2:69

تَسُرُّ

tesurru

sevinç verir

(Bu sefer) dediler ki "Rabbine adımıza yalvar da, bize rengini bildirsin." O "(Rabbim) diyor ki O, bakanların içini ferahlatan sarı bir inektir" dedi.

BAKARA
2:77

يُسِرُّونَ

yusirrūne

onların gizledikleri

(Peki) Onlar, Allah’ın gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı?

BAKARA
2:235

سِرًّا

sirran

gizli(buluşma)ya

(İddeti bekleyen) Kadınları nikahlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizde ya da böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Gerçekte Allah, sizin onları (kalbinizden geçirip) anacağınızı bilir. Sakın bilinen (meşru) sözler dışında onlarla gizlice vaadleşmeyin; bekleme süresi tamamlanıncaya kadar nikah bağını bağlamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geçeni bilmektedir. Artık ondan kaçının. Ve bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak davranandır.

BAKARA
2:274

سِرًّا

sirran

gizli

Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

ÂL-I İMRAN
3:117

صِرٌّ

Sirrun

dondurucu

Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiştir. Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektedirler.

ÂL-I İMRAN
3:134

السَّرَّاءِ

s-serrā'i

bollukta

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.

ÂL-I İMRAN
3:135

يُصِرُّوا

yuSirrū

ve onlar ısrar etmezler

Ve ’çirkin bir hayasızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.

MUHAMMED
47:26

إِسْرَارَهُمْ

isrārahum

onların gizlediklerini

İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah’ın indirdiğini çirkin karşılayanlara dediler ki "Size bazı işlerde itaat edeceğiz." Oysa Allah, sakladıkları şeyleri (sır olarak konuştuklarını) biliyor.

TAHRIM
66:3

أَسَرَّ

eserra

gizlice söylemişti

Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, O da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki "Bunu sana kim haber verdi?" O da "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti.

TEĞABUN
64:4

تُسِرُّونَ

tusirrūne

gizlediğiniz

Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

MAIDE
5:52

أَسَرُّوا

eserrū

gizledikleri

İşte kalplerinde hastalık olanları "Zamanın, felaketleriyle aleyhimize dönüp bize çarpmasından korkuyoruz" diyerek aralarında çabalar yürüttüklerini görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih veya Katından bir emir getirecek de, onlar, nefislerinde gizli tuttuklarından dolayı pişman olacaklardır.

MÜMTEHINE
60:1

تُسِرُّونَ

tusirrūne

(nasıl) gizliyorsunuz

Ey iman edenler, Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan Allah’a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur.

TEVBE
9:78

سِرَّهُمْ

sirrahum

onların sırlarını

Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah, gaybın bilgisine sahip olandır.