İlyas Yorulmaz 

1. Deki "Yabancı (üç ila on kişi) bir topluluğun (Kur’an’ı) dinlediği bana vahiyle bildirildi. " Dinledikten sonra "Bizi şaşkınlık içinde bırakan bir okumayı dinledik. "

2. "Doğru ile yanlış olanı ayıran bir anlayışa iletiyor. Bizde ona inandık ve Rabbimize hiçbir kimseyi ortak koşmayacağız. "

3. "Elbetteki O Rabbimizin şanı çok yüce olup, eş ve çocuk edinmemiştir. "

4. "İçimizdeki beyinsizler, Allah’ın ortakları olduğunu söylüyorlardı. "

5. "Biz tanıdığımız (ins) ve tanımadığımız yabancı (cinlerin) kimselerin Allah adına, kesinlikle yalan söylemeyeceklerini zannediyorduk. "

6. "O tanıdığımız bir takımadamlar, yabancı toplumlardan birtakım adamlardan yardım isteyip onlara sığınıyorlardı ve onlarda sığınanların azgınlıklarını artırıyordu. "

7. Onlarda aynen sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannediyorlardı.

8. Biz göğe yöneldiğimizde, gökyüzünü çok güçlü bekçiler ve ateş parçaları ile doldurulmuş bulduk.

9. Gökyüzünü dinlemek için en yüksek tepelere oturmuştuk. Sonra kim göğü dinlemişse, o an onu takip eden ateş parçaları (kayan meteorlar) bulmuştur.

10. Şurası bir gerçektir ki, yeryüzünde olanlar için bir şer mi? dilendi, yoksa Rableri onlara doğru yolu mu? Göstermeyi diledi, biz bilmeyiz.

11. Bizim içimizden doğru ve faydalı işler yapanlar olduğu gibi, bundan başka farklı yollarda olanlarda var.

12. Biz kesinlikle yeryüzünde Allah’ı aciz bırakamayacağımızı ve kaçmakla da (bize vereceği iyi veya kötü şeyleri) engelleyemeyeceğimizi anladık.

13. Biz her ne zaman Kur’an’ı işittiysek, Şüphesiz ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, yaptıklarının eksiltileceğinden ve haksızlığa uğramaktan korkmaz.

14. Bizim içimizden Allah’a teslim olmuşlar olduğu gibi, Allah’a başkalarını denk (ortak) tutanlarda var. Rabbine teslim olan kimse, onlar doğru olana hemen sarılanlardır.

15. Allah’a başkalarını eşit, denk (ortak) tutanlar, cehenneme odun olacaklar.

16. Onlar dosdoğru bir yol takip etselerdi, o zaman onlara bol sulardan içirirdik.

17. Biz onları yeryüzünde deniyoruz. Kim Rabbinin gönderdiği öğütten (Kur’an dan) yüz çevirirse, onu sürekli artan bir azaba sokarız.

18. Bütün secde edilen yerler Allah’a aittir. Sakın ola ki Allah dan başka birisine yalvarıp dua etme.

19. Şüphesiz ki Allah’ın kulu, ne zaman dua etmek için kalksa, İnkâr edenler hemen başına üşüşürler.

20. Deki "Ben yalnızca Rabbime dua ederim. Ben O na hiçbir kimseyi ortak koşmam. "

21. Deki "Ben size ne bir zarar vermeye, nede sizi doğru yola iletme gücüne sahip değilim. "

22. Deki "Eğer ben Allah dan gelen mesajları (insanlara) ulaştırmamış olsaydım (Bu cümle 23 ncü ayete ait), Allah’a karşı hiçbir kimse beni koruyamazdı ve ben Allah dan başka da sığınacak bir yer bulamazdım. "

23. Kim Allah’a ve O’nun elçisine isyan edip baş kaldırırsa, elbetteki onun için sürekli kalacağı cehennem ateşi var.

24. Onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayıca az olduğunu öğrenecekler.

25. Deki "Size vaat edilen hesap günü yakın mıdır? Ben bilmem. Yahut Rabbim o günü uzatmış mıdır? Onu da bilmem. "

26. Allah bilinmeyenleri (gaybı) bilendir. O gayb bilgisini hiçbir kimseye açıklamaz.

27. Ancak razı olduğu elçisine gaybını bildirir. Sonra o elçinin önünde ve arkasında sürekli bir gözetleyici takip eder.

28. Rablerinin verdiği görevleri tebliğ etmişler mi? Bilmesi içindir. Rabbin, elçilerin yanında bulunan her şeyi kuşatmış ve her şeyi tek tek saymıştır.