Abdulbaki Gölpınarlı | |
---|---|
1. O şiddetli bir gürültüyle gelip çatacak, yürekleri koparacak felâket. |
الْقَارِعَةُ El kariah |
2. Nedir o şiddetli bir gürültüyle gelip çatacak, yürekleri kopacak felâket? |
مَا الْقَارِعَةُ Mel kariah |
3. Ve ne bildirdi sana, nedir o şiddetli bir gürültüyle gelip çatacak, yürekleri koparacak felâket? |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ Ve ma edrake mel kariah |
4. O gün, insanlar, kendilerini ateşlere atan, dağılıp uçuşan pervanelere benzerler. |
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ Yevme yekunün nasü kelferaşil mebsus |
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ Ve tekunül cibalü kelıhnil menfuş |
|
فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ Fe emma men sekulet mevazınüh |
|
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ Fe hüve fi ıyşetir radıyeh |
|
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ Ve emma men haffet mevazınüh |
|
9. Onun, ana kucağı gibi sığınacak yeri, ana yurdu, cehennem uçurumudur. |
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ Fe ümmühu havıyeh |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ Ve ma edrake mahiyeh. |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ Narun hamiyeh |