| İlyas Yorulmaz | |
|---|---|
|
الْقَارِعَةُ El kariah |
|
|
مَا الْقَارِعَةُ Mel kariah |
|
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ Ve ma edrake mel kariah |
|
|
4. O gün insanlar, ortalığa yayılan kelebekler gibidir (kargaşa içinde koşuşturup duracaklar). |
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ Yevme yekunün nasü kelferaşil mebsus |
|
5. O gün dağlar, havada savrulan pamuk yığınları gibi olurlar. |
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ Ve tekunül cibalü kelıhnil menfuş |
|
6. Bundan sonra kimin terazisi (yaptığı iyi şeyler) ağır gelirse. |
فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ Fe emma men sekulet mevazınüh |
|
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ Fe hüve fi ıyşetir radıyeh |
|
|
8. Kimin de terazisi (yaptığı kötülüklerden dolayı) hafif gelirse. |
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ Ve emma men haffet mevazınüh |
|
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ Fe ümmühu havıyeh |
|
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ Ve ma edrake mahiyeh. |
|
|
نَارٌ حَامِيَةٌ Narun hamiyeh |