Bayraktar Bayraklı | |
---|---|
الْقَارِعَةُ El kariah |
|
مَا الْقَارِعَةُ Mel kariah |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ Ve ma edrake mel kariah |
|
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ Yevme yekunün nasü kelferaşil mebsus |
|
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ Ve tekunül cibalü kelıhnil menfuş |
|
6. (6-7) Tartıları ağır gelenler, mutlu bir yaşam içerisinde olacaklardır. |
فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ Fe emma men sekulet mevazınüh |
7. (6-7) Tartıları ağır gelenler, mutlu bir yaşam içerisinde olacaklardır. |
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ Fe hüve fi ıyşetir radıyeh |
8. (8-9) Fakat tartıları hafif gelenler ise, onların da yeri Hâviye`dir. |
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ Ve emma men haffet mevazınüh |
9. (8-9) Fakat tartıları hafif gelenler ise, onların da yeri Hâviye`dir. |
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ Fe ümmühu havıyeh |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ Ve ma edrake mahiyeh. |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ Narun hamiyeh |