Ali Bulaç | |
---|---|
1. (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ’tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’ |
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ Elhakümüt tekasür |
2. "Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü." |
حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ Hatta zürtümülmekabir |
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ Kella sevfe ta’lemun |
|
ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ Sümme kella sevfe ta’lemun |
|
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ Kella lev ta’lemune ılmel yekıyn |
|
6. Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz. |
لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ Le teravünnelcehıym |
7. Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüş olacaksınız. |
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ Sümme leteravünneha aynelyakıyn |
ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ Sümme le tüs’elünne yevmeizin anin neıym |