Harun Yıldırım | |
---|---|
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ Elhakümüt tekasür |
|
حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ Hatta zürtümülmekabir |
|
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ Kella sevfe ta’lemun |
|
ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ Sümme kella sevfe ta’lemun |
|
5. Hayır, hayır; eğer siz kesin bir şekilde bilmiş olsaydınız |
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ Kella lev ta’lemune ılmel yekıyn |
6. O çılgınca yanan cehennem ateşini de mutlaka göreceksiniz. |
لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ Le teravünnelcehıym |
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ Sümme leteravünneha aynelyakıyn |
|
8. Sonra kuşkusuz o gün, nimetten elbette sorguya çekileceksiniz. |
ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ Sümme le tüs’elünne yevmeizin anin neıym |