Ahmed Hulusi | |
---|---|
إِذَا السَّمَاءُ انْفَطَرَتْ İzessemaunfetaret. |
|
وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْ Ve izelkevakibun teseret. |
|
وَإِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْ Ve izelbiharu fucciret. |
|
4. Ruhlar dünyalarından çıkartıldıklarında (evrensel gerçekliği fark ettiklerinde); |
وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ Ve izelkuburu bu’siret. |
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ ’Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet. |
|
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ Ya eyyuhel’insanu ma ğarreke birabbikelkeriymi. |
|
الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ Elleziy halekake fesevvake fe’adeleke. |
|
8. Hangi sûrette olmanı diledi ise öylece terkibini - bileşimini oluşturdu! |
فِي أَيِّ صُورَةٍ مَا شَاءَ رَكَّبَكَ Fiy eyyi suretin ma şae rekkebeke. |
9. Hayır, (iş sandığınız gibi değil)! Bilakis dininizi (tâbi olduğunuz Sistem’i) yalanlıyorsunuz! |
كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ Kella bel tukezzibune biddiyni. |
10. Muhakkak ki (her düşüncenizi beyninizden ruhunuza) kaydediciler olduğu hâlde. |
وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ Ve inne ’aleykum lehafizıyne. |
كِرَامًا كَاتِبِينَ Kiramen katibiyne. |
|
يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ Ya’lemune ma tef’alune. |
|
13. Muhakkak ki Ebrâr (iyiler), elbette Nimet cenneti içindedir. |
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ İnnel’ebrare lefiy na’ıymin. |
14. Muhakkak ki füccar (kötüler, Hak’tan sapanlar), elbette Cahîm (ateş) içindedirler. |
وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ Ve innelfuccare lefiy cahıymin. |
يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدِّينِ Yasleneha yevmeddiyni. |
|
وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ Ve ma hum ’anha biğaibiyne. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ Ve ma edrake ma yevmuddiyni. |
|
ثُمَّ مَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ Summe ma edrake ma yevmuddiyni. |
|
يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْئًا ۖ وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ Yevme la temliku nefun linefsin şey’en vel’emru yevmeizin lillahi. |