Yaşar Nuri Öztürk | |
---|---|
إِذَا السَّمَاءُ انْفَطَرَتْ İzessemaunfetaret. |
|
وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْ Ve izelkevakibun teseret. |
|
وَإِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْ Ve izelbiharu fucciret. |
|
وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ Ve izelkuburu bu’siret. |
|
5. Benlik, bilmiş olacaktır önden gönderdiğini de arkaya bıraktığını da. |
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ ’Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet. |
6. Ey insan! O sonsuz cömertliğin sahibi Kerîm Rabbine karşı seni aldatıp gururlu kılan nedir?! |
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ Ya eyyuhel’insanu ma ğarreke birabbikelkeriymi. |
7. Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şekillendirdi. |
الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ Elleziy halekake fesevvake fe’adeleke. |
فِي أَيِّ صُورَةٍ مَا شَاءَ رَكَّبَكَ Fiy eyyi suretin ma şae rekkebeke. |
|
9. Hayır, iş sanıldığı gibi değil! Siz dini yalanlıyorsunuz. |
كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ Kella bel tukezzibune biddiyni. |
10. Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var. |
وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ Ve inne ’aleykum lehafizıyne. |
كِرَامًا كَاتِبِينَ Kiramen katibiyne. |
|
يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ Ya’lemune ma tef’alune. |
|
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ İnnel’ebrare lefiy na’ıymin. |
|
وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ Ve innelfuccare lefiy cahıymin. |
|
يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدِّينِ Yasleneha yevmeddiyni. |
|
16. Onlar ondan, görülmeyecek şekilde uzaklaşmış değillerdir. |
وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ Ve ma hum ’anha biğaibiyne. |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ Ve ma edrake ma yevmuddiyni. |
|
ثُمَّ مَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ Summe ma edrake ma yevmuddiyni. |
|
يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْئًا ۖ وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ Yevme la temliku nefun linefsin şey’en vel’emru yevmeizin lillahi. |