Hayrat Neşriyat | |
---|---|
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ Vessemai vettarikı. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ Ve ma edrake mettariku. |
|
النَّجْمُ الثَّاقِبُ Ennecmüssakıbü. |
|
4. Hiçbir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetici (koruyucu melek) bulunmasın! |
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ İn küllü nefsin lemma ’aleyha hafizun. |
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ Felyenzuril’insanü mimme hulika. |
|
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ Hulika min main dafikın. |
|
7. (Bu su) bel kemiği ile göğüs kemikleri arasın(daki uzuvlar)dan çıkar. |
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ Yahrücü min beynissulbi vetteraibi. |
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ İnnehu ’ala rec’ıhı lekadirün. |
|
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ Yevme tüblesserairü. |
|
10. Artık o (insan) için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı! |
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin. |
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ Vessemai zatirrec’ı. |
|
12. O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne! |
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ Vel’ardı zatissad’ı. |
13. (13-14) Şübhesiz ki o (Kur`ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir! |
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ İnnehu likavlün faslün. |
14. (13-14) Şübhesiz ki o (Kur`ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir! |
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ Ve ma hüve bilhezli. |
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا İnnehüm yekiydune keyden. |
|
وَأَكِيدُ كَيْدًا Ve ekiydü keyden. |
|
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden. |