Hayrat Neşriyat 

1. Yemîn olsun o göğe ve Târık`a!

2. Târık`ın ne olduğunu sana ne bildirdi?

3. O, (nûruyla karanlığı) delen yıldızdır.

4. Hiçbir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetici (koruyucu melek) bulunmasın!

5. O hâlde insan, neden yaratıldığına bir baksın!

6. (O) atılan bir sudan yaratıldı.

7. (Bu su) bel kemiği ile göğüs kemikleri arasın(daki uzuvlar)dan çıkar.

8. Şübhesiz ki O (Allah), onu geri döndürmeğe (öldürdükten sonra tekrar diriltmeğe)elbette gücü yetendir.

9. O gün (kalblerde bulunan) sırlar ortaya çıkarılır.

10. Artık o (insan) için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı!

11. Yemîn olsun o dönüşlü (hâlden hâle giren) göğe!

12. O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne!

13. (13-14) Şübhesiz ki o (Kur`ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir!

14. (13-14) Şübhesiz ki o (Kur`ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir!

15. (15-16) Gerçekten onlar, (Kur`ân`ı ibtâl etmek için) bir hîle olarak tuzak kuruyorlar.(Ben de) bir hîle ile (kurdukları) tuzak(larını ibtâl) ederim!

16. (15-16) Gerçekten onlar, (Kur`ân`ı ibtâl etmek için) bir hîle olarak tuzak kuruyorlar.(Ben de) bir hîle ile (kurdukları) tuzak(larını ibtâl) ederim!

17. (Ey Habîbim!) O hâlde kâfirlere (azâb edeceğimiz vakte kadar) mühlet ver; onlara azıcık süre tanımakla, biraz (kendi hâllerine) bırak!