Suat Yıldırım | |
---|---|
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ Vessemai vettarikı. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ Ve ma edrake mettariku. |
|
النَّجْمُ الثَّاقِبُ Ennecmüssakıbü. |
|
4. Hiçbir kimse yoktur ki yanında bekçi bir melek bulunmasın. |
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ İn küllü nefsin lemma ’aleyha hafizun. |
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ Felyenzuril’insanü mimme hulika. |
|
6. (6-7) O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan, atılan bir sudan yaratıldı. |
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ Hulika min main dafikın. |
7. (6-7) O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan, atılan bir sudan yaratıldı. |
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ Yahrücü min beynissulbi vetteraibi. |
8. Onu ilkin yaratan Allah, elbette onu diriltmeye kadirdir. |
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ İnnehu ’ala rec’ıhı lekadirün. |
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ Yevme tüblesserairü. |
|
10. O gün insanın ne bir kudreti, ne de bir yardımcısı kalır. |
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin. |
11. (11-12) Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için |
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ Vessemai zatirrec’ı. |
12. (11-12) Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için |
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ Vel’ardı zatissad’ı. |
13. Bu Kur’ân, kesin bir sözdür, hakla batılı ayırt eden bir sözdür! |
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ İnnehu likavlün faslün. |
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ Ve ma hüve bilhezli. |
|
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا İnnehüm yekiydune keyden. |
|
وَأَكِيدُ كَيْدًا Ve ekiydü keyden. |
|
17. Öyleyse o kâfirleri kendi hallerine bırak! (yakında sana desteğimiz gelecektir.) |
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden. |