Ömer Nasuhi Bilmen | |
---|---|
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ Vessemai vettarikı. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ Ve ma edrake mettariku. |
|
النَّجْمُ الثَّاقِبُ Ennecmüssakıbü. |
|
4. Hiçbir nefs yoktur ki, illâ onun üzerinde bir gözetici vardır. |
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ İn küllü nefsin lemma ’aleyha hafizun. |
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ Felyenzuril’insanü mimme hulika. |
|
6. (6-7) Bir atılan sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir. |
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ Hulika min main dafikın. |
7. (6-7) Bir atılan sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir. |
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ Yahrücü min beynissulbi vetteraibi. |
8. Şüphe yok ki o (Hâlık-ı Azîm) bunu döndürmeye de elbette kâdirdir. |
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ İnnehu ’ala rec’ıhı lekadirün. |
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ Yevme tüblesserairü. |
|
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin. |
|
11. (11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne. |
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ Vessemai zatirrec’ı. |
12. (11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne. |
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ Vel’ardı zatissad’ı. |
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ İnnehu likavlün faslün. |
|
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ Ve ma hüve bilhezli. |
|
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا İnnehüm yekiydune keyden. |
|
وَأَكِيدُ كَيْدًا Ve ekiydü keyden. |
|
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden. |