Muhammed Esed | |
---|---|
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ Vessemai vettarikı. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ Ve ma edrake mettariku. |
|
3. O, yıldızdır (inanmadan yaşanan hayatın) karanlığını delip geçen |
النَّجْمُ الثَّاقِبُ Ennecmüssakıbü. |
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ İn küllü nefsin lemma ’aleyha hafizun. |
|
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ Felyenzuril’insanü mimme hulika. |
|
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ Hulika min main dafikın. |
|
7. (erkeğin) beli ile (kadının) leğen kemiği arasından çıkan. |
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ Yahrücü min beynissulbi vetteraibi. |
8. Elbette O, (insanı yoktan var eden) onu yeniden (hayata) döndürmeye de kadirdir |
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ İnnehu ’ala rec’ıhı lekadirün. |
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ Yevme tüblesserairü. |
|
10. ve (insanın) ne bir kuvvet ne de yardımcı bulacağı (Gün)! |
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin. |
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ Vessemai zatirrec’ı. |
|
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ Vel’ardı zatissad’ı. |
|
13. Bakın, bu (ilahi kelam) doğruyu yanlıştan ayıran bir sözdür, |
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ İnnehu likavlün faslün. |
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ Ve ma hüve bilhezli. |
|
15. Elbette on(u kabule yanaşmayan)lar, birçok düzmece kanıt ararlar (ilahi kelamı çürütmek için); |
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا İnnehüm yekiydune keyden. |
وَأَكِيدُ كَيْدًا Ve ekiydü keyden. |
|
17. Öyleyse bırak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsınlar, yapsınlar kısa bir süre! |
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden. |