Harun Yıldırım 

1. Şüphesiz biz Nuh’u kavmine "Kendilerine can yakıcı bir azab gelmeden evvel kavmini uyar!" diye gönderdik.

2. Dedi ki "Ey kavmim, şüphesiz ben size apaçık bir uyarıcıyım."

3. "Allah’a ibadet edin, O’ndan sakının ve bana itaat edin."

4. "Ta ki günahlarınızdan bir kısmını sizin için bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir süreye kadar ertelesin. Elbette Allah’ın belirlediği süre geldiği zaman ertelenmez. Keşke bilseydiniz."

5. Dedi ki "Rabbim! Kavmimi gece ve gündüz davet ettim."

6. "Fakat benim davetim kaçıştan başka bir şeylerini artırmadı."

7. "Doğrusu onları bağışlaman için her davet edişimde, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler; ısrar ettiler, küstahlık edip direttiler."

8. "Sonra ben gerçekten onları açıktan açığa davet ettim."

9. "Sonra gerçekten ben onlara hem açık açık ilan ettim hem de kendilerine gizli gizli söyledim."

10. "Arkasından ‘Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü O, gerçekten çok bağışlayandır.’ dedim."

11. "Böylece, göğü üzerinize cömertçe indirir."

12. "Mallarla, oğullarla size yardım eder, size bağlarbahçeler verir ve sizin için nehirler var eder."

13. "Size ne oluyor ki Allah’ın azametinden hiç korkmuyorsunuz!?"

14. "Halbuki O sizi çeşitli merhalelerden yaratmıştır."

15. "Görmez misiniz Allah’ın, yedi göğü nasıl uyum içerisinde yarattığını!?"

16. "Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de bir kandil yapmıştır."

17. "Ve Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirmiştir."

18. "Sonra sizi oraya iade edecek ve sizi yeni bir çıkışla çıkaracaktır."

19. "Şüphesiz Allah yeri sizin için bir yaygı kılmıştır."

20. "Ki ondan geniş yollar edinesiniz."

21. Nuh dedi ki "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine pişmanlıktan başka bir şeyi artırmayan kimseye uydular."

22. "Ve büyük tuzaklar kurdular."

23. "Ve dediler ki ‘İlahlarınızı sakın bırakmayın; bırakmayın ne Vedd’i, ne Suva’ı, ne Yeğus’u, ne Yeuk’u, ne de Nesr’i."

24. "Şüphesiz ki onlar birçok kimseyi saptırdılar. O zalimlere sapıklıktan başkasını artırma!"

25. Bunlar, suçları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah’ın dışında bir yardımcı bulamadılar.

26. Nuh dedi ki "Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden dönüpdolaşan bırakma!"

27. "Çünkü onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve kötü kimseden, aşırı giden kafirden başka evlat doğurmazlar."

28. "Rabbim, beni, annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve kadınları bağışla! Zalimlere de helakten başka şey artırma!"