Hayrat Neşriyat 

1. Şübhesiz ki biz Nûh`u kavmine `Kendilerine çok elemli bir azab gelmeden önce, kavmini korkut!` diye gönderdik.

2. (Ve Nuh onlara) dedi ki `Ey kavmim! Doğrusu ben, sizin için (Allah`ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!`

3. (3-4) `Şöyle ki Allah`a kulluk edin, O`ndan sakının ve bana itâat edin. (Tâ ki Allah,)günahlarınızdan bir kısmını size bağışlasın ve sizi(n ecelinizi) belirli bir vakte kadar ertelesin! Şübhe yok ki Allah`ın (size takdîr ettiği) eceli geldiği zaman, ertelenmez! Eğer biliyor olsaydınız!`

4. (3-4) `Şöyle ki Allah`a kulluk edin, O`ndan sakının ve bana itâat edin. (Tâ ki Allah,)günahlarınızdan bir kısmını size bağışlasın ve sizi(n ecelinizi) belirli bir vakte kadar ertelesin! Şübhe yok ki Allah`ın (size takdîr ettiği) eceli geldiği zaman, ertelenmez! Eğer biliyor olsaydınız!`

5. (Nûh) dedi ki `Rabbim! Doğrusu ben, kavmimi gece gündüz (îmân etmeye) da`vet ettim.`

6. `Fakat benim da`vetim onlara, (hakka yönelmekten) kaçma(ların)dan başka bir şeyi artırmadı.`

7. `Ve doğrusu ben, onlara mağfiret etmen için kendilerini ne zaman (îmân etmeye)da`vet ettiysem, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, (beni görmemek için) elbiselerine büründüler, (inkârlarında da) ısrâr ettiler ve büyüklük tasladıkça tasladılar.`

8. `Sonra şübhesiz ben, onları yüksek sesle (açıkça) da`vet ettim.`

9. `Sonra doğrusu ben, onlara (hem) i`lân ettim, (hem) kendilerine gizli gizli de söyledim.`

10. `Hem `Rabbinize istiğfâr edin (O`ndan mağfiret dileyin); çünki O, Gaffâr (çok bağışlayıcı)dır!` dedim.`

11. `(Hem onlara dedim ki) `(O`ndan mağfiret dileyin ki) üzerinize semâyı (gökten yağmuru), bol bol göndersin!` `

12. `Size mallar ve oğullar ile yardım etsin, sizin için (yeryüzünde) nice bahçeler kılsın ve size nice ırmaklar meydana getirsin!`

13. `Size ne oluyor ki, Allah için bir azamet (O`nun şânına lâyık bir yücelik) ümîd etmiyorsunuz (O`na yakıştıramıyorsunuz)?`

14. `Hâlbuki (O), sizi tavırdan tavıra geçirerek yarattı.`

15. `Görmediniz mi, Allah yedi (kat) göğü nasıl tabaka tabaka (birbiriyle âhenkli olarak) yaratmıştır!`

16. `Onların içinde ayı bir nûr yaptı ve güneşi (ışık verici ve ısındırıcı) bir kandil kıldı.`

17. `Ve Allah, sizi yerden (sanki) bir bitki olarak bitirdi (sizi topraktan yarattı).`

18. `Sonra sizi oraya döndürecek ve sizi (yeni) bir çıkarışla (oradan tekrar)çıkaracaktır.`

19. `Ve Allah, yeri sizin için bir yaygı yaptı.`

20. ` `Tâ ki ondan, birtakım geniş yollarda gidesiniz!` (diye nasîhat ettim).`

21. Nûh (yine) dedi ki `Rabbim! Doğrusu onlar, bana isyân ettiler ve malı ile çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmayan kimselere tâbi` oldular.`

22. `Hem çok büyük hîle ile tuzaklar kurdular.`

23. `Ve `Sakın ilâhlarınızı bırakmayın! (Hele hele büyük putlardan) Vedd`i, Süvâ`ı, Yeğûs`u, Yeûk`u ve Nesr`i sakın bırakmayın!` dediler.`

24. `Böylece birçoklarını gerçekten dalâlete düşürdüler. (Rabbim!) O zâlimlere,(mü`minlere kurdukları o tuzaklarda) şaşkınlıktan başka bir şey artırma!`

25. (Onlar) günahları yüzünden (tûfanda) boğuldular da ateşe sokuldular; kendilerine Allah`dan başka yardımcılar da bulamadılar.

26. Ve Nûh dedi ki `Rabbim! Yeryüzünde o kâfirlerden hiçbir kimseyi bırakma!`

27. `Çünki sen onları bırakırsan, kullarını dalâlete düşürürler, hem günahkâr ve azılı kâfirden başkasını doğurmazlar (çocuklarını da öyle yetiştirirler).`

28. `Rabbim! Bana, ana-babama, evime mü`min olarak girene, (bütün) mü`min erkeklere ve mü`min kadınlara mağfiret eyle! Zâlimlere de helâktan başka bir şey artırma!`