Süleyman Ateş 

1. Biz Nûh’u kavmine gönderdik "Onlara acı bir azâb gelmezden önce kavmini uyar," diye.

2. "Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım."

3. "Allah’a kulluk edin, O’ndan korkun, bana da itâ’at edin."

4. "Ki (Allâh) günâhlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Zira Allâh’ın süresi geldiği zaman ertelenmez. Bilir (kişiler) olsaydınız (bunu anlardınız)."

5. (Nûh) "Rabbim, dedi, ben kavmimi gece gündüz da’vet ettim."

6. "Benim da’vetim, onlara kaçışlarını artırmaktan başka bir katkıda bulunmadı."

7. "Günâhlarını bağışlaman için onları (sana) ne kadar da’vet ettimse parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler, direttiler, çok böbürlendiler."

8. "Sonra ben onları açıkça da’vet ettim."

9. "Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim

10. ’Rabbinizden mağfiret dileyin, çünkü O çok bağışlayandır’ dedim."

11. ’(O’ndan mağfiret dileyin) Ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin’

12. ’Ve size mallarla, oğullarla yardım etsin, size bahçeler versin, ırmaklar versin’

13. ’Size ne oluyor ki, Allâh için saygı ummuyorsunuz?’

14. ’Oysa O, sizi aşama, aşama yarattı.’

15. ’Görmediniz mi Allâh nasıl yedi göğü birbiri üstünde tabaka tabaka yarattı?’

16. ’Ve Ayı bunların içinde nur yaptı. Güneşi de bir lamba yaptı.’

17. ’Allâh sizi yerden bir bitki olarak bitirdi.’

18. ’Sonra yine oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.’

19. ’Allâh, yeri sizin için bir sergi yaptı.’

20. ’Ki onda açılan geniş geniş yollarda gidesiniz’."

21. (Bu öğütlerin hiçbirinin fayda vermediğini gören) Nûh, (Rabbine dönerek) "Rabbim, dedi, onlar bana karşı geldiler de malı ve çocuğu kendisinin ziyanını artırmaktan başka işe yaramayan (şımarık, gururlu) bir adama uydular."

22. "Büyük büyük tuzaklar kurdular."

23. Dediler ki "Tanrılarınızı bırakmayın Vedd’i, Suva’ı, Yeğûs’u, Ye’ûk’u ve Nesr’i bırakmayın!"

24. "(Böylece) Onlar, çok kimseyi yoldan çıkardılar. Sen de o zâlimlere şaşkınlıktan başka bir şey artırma."

25. Hatâlarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah’tan başka yardımcılar da bulamadılar.

26. Nûh dedi ki "Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden tek kişi bırakma."

27. "Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını şaşırtırlar ve sadece ahlâksız, nânkör (insanlar) doğururlar."

28. Rabbim beni, babamı, anamı, inanarak evime gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zâlimlerin de sadece helâkini artır (onların köklerini kurut)!"