Sadık Türkmen 

1. Şüphesiz biz Nuh’u, "Kendilerine acı bir azap yetişmeden önce, halkını uyar" diye kavmine gönderdik.

2. Dedi ki "Ey kavmim! Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.

3. Allah’a kulluk edin, O’ndan sakının ve bana uyun ki;

4. Günahlarınızı bağışlasın ve sizi, bir süreye kadar ertelesin. Allah’ın emri geldiği zaman, kesinlikle ertelenmez, ne olurdu bilmiş olsaydınız!"

5. Dedi ki "Rabbim! Ben kavmimi gecegündüz davet ettim.

6. Benim davetim ancak onların kaçışlarını artırdı.

7. Doğrusu ben onları, kendilerini affedip bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, giysilerine büründüler ve direndiler. Büyüklendikçe büyüklendiler!

8. Doğrusu ben onları açık açık çağırdım.

9. Sonra onlara, hem ilân ederek/açıktan söyledim/tebliğde bulundum, hem de herbirine ayrı ayrı söyledim.

10. ‘rabbinizden bağışlanma dileyin; şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır’ dedim.

11. "ta ki; size, gökten bol yağmur göndersin.

12. Sizi mallarla ve çocuklarla desteklesin. Size bahçeler versin, sizin için nehirler akıtsın.

13. Size ne oluyor ki; Allah’tan bir vakar/büyüklük ummuyorsunuz?

14. Oysa o, sizi aşamadan aşamaya geçirerek yaratmıştır.

15. Görmediniz mi? Allah yedi kat göğü nasıl uygun tabakalar halinde yaratmıştır?

16. Bunlar içinde Ay’ı yansıyan bir nur/ışık yapmış, Güneş’i de (aydınlatıcı) bir lâmba kılmıştır.

17. Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirdi.

18. Sonra sizi yine oraya döndürür ve bir çıkarışla mutlaka yeniden çıkarır.

19. Allah yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır.

20. Öyle ki onda, geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye!"

21. Nuh dedi ki "Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları, kendisine kayıptan başka bir şey artırmayan bir kimseye uydular!

22. Ve çok büyük tuzaklar kurdular!

23. Dediler ki "Sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Ve sakın bırakmayın; ne Vedd’i (aşk tanrısını), ne Suvâ’ı (nesli verdiği sanılan putları), ne Yeğus’u (yağmur tanrısını), ne Yeûk’u (kuvvet tanrısını) ve ne de Nesr’i (gök tanrısını)."

24. Onlar birçok kimseleri saptırdılar. Sen de zalimlere şaşkınlıktan başka bir şey artırma!"

25. Hatalarından dolayı boğuldular ve ateşe sokuldular. Allah’tan başka yardımcılar da bulamadılar.

26. Nuh dedi ki "Rabbim! Yeryüzünde inkârcıların tüten tek bir ocağını bırakma!

27. Çünkü, sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar. Ve onlar doğurduklarını; suçlu, kâfir bir kişi olarak yetiştiriyorlar!

28. Rabbim! Beni, anamıbabamı ve inanmış olarak evime giren kimseyi, gerçeklere inanan erkekleri ve gerçeklere inanan kadınları bağışla. Hain zalimlerin ise, ancak yıkımlarını artır!"