Abdullah Parlıyan 

1. Yoo, andolsun bu şehre ki,

2. Sen orada oturuyorsun veya orada senin için bir an savaş helal kılınacaktır veya av bile avlanmanın yasak olduğu bu Mekke şehrinde inkârcılar senin kanını helal sayıp seni öldürmeye niyet etmişlerdir veya ey peygamber! Sen Mekke’de ne yaparsan sana helaldir.

3. Babaya ve oğula andolsun ki,

4. gerçekten biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan ile yüklü bir hayat içerisinde yarattık.

5. O insan hiçbir kimsenin kendisine güç yetirmeyeceğini mi sanır?

6. O inkârcı, Muhammed’e düşmanlık uğrunda çok mal harcadım diyor.

7. Düşmanlıkla mal harcarken kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?

8. Biz ona iki göz vermedik mi?

9. Bir dil ve bir çift dudak.

10. Ve ona kötülüğün ve iyiliğin iki yolunu da göstermedik mi?

11. Ama o sarp yokuşa tırmanıp geçemedi…

12. Bilir misin nedir o sarp yokuş?

13. İnsanoğlunu bütün sömürü ve boyunduruklardan kurtarmaktır.

14. Veya açlık, kıtlık zamanlarında açları doyurmaktır,

15. yakını olan bir yetimi

16. veya yerde sürünen bir yoksulu.

17. Sonrada iman edip birbirine sabır ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.

18. İşte bunlar sicillerini sağ taraflarından alan nimet cennetlerinde erdemliliğe erişmiş olanlardır.

19. Ayetlerimizi inkâr edenler ise, sicillerini sol taraflarından alan uğursuz kimselerdir.

20. Onlara, kapıları üzerlerine kilitlenecek bir ateş vardır. Ve orada sonsuza kadar yanacaklardır.