Hayrat Neşriyat | |
---|---|
لَا أُقْسِمُ بِهَٰذَا الْبَلَدِ La uksimü bilhazelbeledi. |
|
وَأَنْتَ حِلٌّ بِهَٰذَا الْبَلَدِ Ve ente hıllün bihazelbeledi. |
|
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ Ve validin ve ma velede. |
|
4. (Ki) insanı, gerçekten bir meşakkat içinde (olmak üzere) yarattık. |
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي كَبَدٍ Lekad halaknel’insane fiy kebedin. |
5. (O,) kendisine hiçkimsenin aslâ güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? |
أَيَحْسَبُ أَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ Eyahsebü en len yakdire ’aleyhi ehadün. |
6. (Övünerek) `(İslâm düşmanlığı uğrunda) yığın yığın mal telef ettim!` diyor. |
يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُبَدًا Yekulü ehlektü malen lübeden. |
أَيَحْسَبُ أَنْ لَمْ يَرَهُ أَحَدٌ Eyahsebü en lem yerehu ehadün. |
|
8. (8-9) (Biz) ona (diğer insanlar gibi) iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? |
أَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِ Elem nec’al lehu ’ayneyni. |
9. (8-9) (Biz) ona (diğer insanlar gibi) iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? |
وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ Ve lisanen ve şefeteyni. |
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ Ve hedeynahünnecdeyni. |
|
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ Felaktehamel’akabete. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ Ve ma edrake mel’akabetü. |
|
13. (O,) bir kölenin âzâd edilmesi (ve kişinin kendi nefsini ateşten kurtarması)dır. |
فَكُّ رَقَبَةٍ Fekkü rekabetin. |
أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ Ev ıt’amün fiy yevmin ziy mesğabetin. |
|
يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ Yetiymen za makrebetin. |
|
أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ Ev miskiynen za metrebetin. |
|
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ Sümme kane minelleziyne amenu ve tevasav bissabri ve tevasav bilmerhameti. |
|
18. İşte onlar Ashâb-ı Meymene (amel defterleri sağ eline verilenler)dir. |
أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ Ol,eke ashabülmeymene |
19. Âyetlerimizi inkâr edenler ise, onlar Ashâb-ı Meş`eme (amel defterleri sol eline verilenler)dir. |
وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş’emeti |
20. Üzerlerinde (kapıları sımsıkı) kapatılmış bir ateş vardır! |
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ ’Aleyhim narün mü’sadetün |