İlyas Yorulmaz | |
---|---|
لَا أُقْسِمُ بِهَٰذَا الْبَلَدِ La uksimü bilhazelbeledi. |
|
2. Senin çok iyi tanıdığın (yakın olduğun yaşadığın) bu beldeye. |
وَأَنْتَ حِلٌّ بِهَٰذَا الْبَلَدِ Ve ente hıllün bihazelbeledi. |
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ Ve validin ve ma velede. |
|
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي كَبَدٍ Lekad halaknel’insane fiy kebedin. |
|
5. İnsan, hiç bir kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi zannediyor? |
أَيَحْسَبُ أَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ Eyahsebü en len yakdire ’aleyhi ehadün. |
يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُبَدًا Yekulü ehlektü malen lübeden. |
|
أَيَحْسَبُ أَنْ لَمْ يَرَهُ أَحَدٌ Eyahsebü en lem yerehu ehadün. |
|
أَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِ Elem nec’al lehu ’ayneyni. |
|
وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ Ve lisanen ve şefeteyni. |
|
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ Ve hedeynahünnecdeyni. |
|
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ Felaktehamel’akabete. |
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ Ve ma edrake mel’akabetü. |
|
فَكُّ رَقَبَةٍ Fekkü rekabetin. |
|
أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ Ev ıt’amün fiy yevmin ziy mesğabetin. |
|
يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ Yetiymen za makrebetin. |
|
أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ Ev miskiynen za metrebetin. |
|
17. Sonra, iman edenlerden, sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır. |
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ Sümme kane minelleziyne amenu ve tevasav bissabri ve tevasav bilmerhameti. |
أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ Ol,eke ashabülmeymene |
|
19. Ayetlerimizi inkâr edenler ise, işte onlar da (hesap gününde) mutsuz olanlardır. |
وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş’emeti |
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ ’Aleyhim narün mü’sadetün |