Ali Fikri Yavuz | |
---|---|
يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ Ya eyyuhelmuzzemmilu. |
|
2. (Namaz kılmak ve ibadet etmek için) gece kalk; ancak birazı müstesna. |
قُمِ الَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا Kumilleyle illa kaliylen. |
نِصْفَهُ أَوِ انْقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا Nısfehu evinkus minhu kaliylen. |
|
4. Yahut o yarının üzerine ilâve et. Kur’an’ı da yavaş ve açık olarak güzelce oku. |
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا Ev zid ’aleyhi ve rettililkur’ane tertiylen. |
5. Çünkü biz, sana, (sorumluluğu) ağır bir söz (Kur’an) vahy edeceğiz. |
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا İnna senulkıy ’aleyke kavlen sekıylen. |
إِنَّ نَاشِئَةَ الَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا İnne naşietelleyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kıylen. |
|
إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا İnne leke fiynnehari sebhan taviylen. |
|
8. Hem Rabbinin ismini an ve her şeyden kesilerek O’na ihlâs ile ibadet et. |
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen. |
رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا Rabbulmeşrikı velmağribi la ilahe illa huve fettehızhu vekiylen. |
|
وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا Vasbir ’ala ma yekulune vehcurhum hecren cemiylen. |
|
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا Ve zerniy velmukezzibiyne uliynna’meti ve mehhilhum kaliylen. |
|
12. Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var. |
إِنَّ لَدَيْنَا أَنْكَالًا وَجَحِيمًا İnne ledeyna enkalen ve cahıymen. |
13. Bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek var. Ayrıca acıklı bir azap da var. |
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا Ve ta’amen za ğussatin ve ’azaben eliymen. |
14. O gün arz ve dağlar sarsılacak, bütün dağlar erimiş bir kum yığını olacaktır. |
يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَهِيلًا Yevme tercuful’ardu velcibalu ve kanetilcibalu kesiyben mehiylen. |
إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا İnna erselna ileykum resulen şahiden ’aleykum kema erselna ila fir’avne resulen. |
|
16. Öyle ki, Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu şiddetli bir azabla yakalayıverdik. |
فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا Fe’asa fir’avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen. |
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا Fekeyfe tettekune in kefertum yevmen yec’alulvildane şiyben. |
|
18. O günün şiddetinden gök yarılmış ve Allah’ın vaadi tahakkuk etmiştir. |
السَّمَاءُ مُنْفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا Essemau munfetırun bihi kane va’duhu mef’ulen. |
إِنَّ هَٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen. |
|
إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِنْ ثُلُثَيِ الَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِنَ الَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَنْ لَنْ تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ ۚ عَلِمَ أَنْ سَيَكُونُ مِنْكُمْ مَرْضَىٰ ۙ وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِنْ فَضْلِ اللَّهِ ۙ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ ۚ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ İnne rabbeke ya’lemu enneke tekumu edna min suluseyilleyli ve nısfehu ve sulusehu ve taifetun minelleziyne me’ake vallahu yukaddirulleyle vennehare ’alime en len tuhsuhu fetabe ’aleykum fakreu ma teyessere minelkur’ani ’alime en seyekunu minkum merda ve aharune yadribune fiyl’ardı yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fiy sebiylillahi fakreu ma teyessere minhu ve ekıymussalate ve atuzzekate ve akridullahe kardan hasenen ve ma tukaddimu lienfusikum min hayrin teciduhu ’ındallahi huve hayren ve a’zame ecren vestağfirullahe innallahe ğafurun rahıymun. |