Kadri Çelik 

1. Ey örtüsüne bürünen!

2. (12) Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! Birazı hariç olmak üzere geceleyin kalk (namaz kıl).

3. (34) Gecenin yarısında uyanık ol, ya bu miktarı biraz eksilt! Veya buna biraz ekle. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde düşüne düşüne oku!

4. Veya (yarının) üzerine ilave et ve Kur’an’ı da tertil üzere (manasını düşünerek ve doğru bir şekilde) oku.

5. Şüphesiz biz senin üzerine oldukça ağır bir söz (Kur’an) ilka edeceğiz.

6. Doğrusu uyanmak (ibadet dünyasına) adım atmak bakımından daha metanetli, söz bakımından da daha tutarlıdır.

7. Çünkü gündüz, senin için uzun (işlerde) yüzüşler (uğraşlar) vardır.

8. Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel.

9. (Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka ilah yoktur. O halde (yalnızca) O’nu vekil tut.

10. Onların söylediklerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla kopup ayrıl.

11. Yalanlamakta olan nimet sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.

12. Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.

13. Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azap da vardır.

14. O gün, yeryüzü ve dağlar titremeye tutulur ve dağlar göçüveren bir kum yığını olur.

15. Hiç şüphesiz biz Firavun’a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de üzerinize şahit olacak bir peygamber gönderdik.

16. Fakat Firavun peygambere isyan etti, biz de onu çok ağır bir tarzda (azapla) yakalayıverdik.

17. Eğer küfredecek olursanız, çocukların saçlarını ağartan bir günde, siz kendinizi nasıl koruyacaksınız?

18. O günün dehşetinden gökler parçalanır. Allah’ın sözü kesinlikle yerine gelir.

19. Şüphesiz bu bir hatırlatmadır. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.

20. Senin ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü ölçüp biçen ancak Allah’tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı (bütün gece ibadet edemeyeceğinizi) bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. O, içinizden hastaların olacağını, diğer bir kısmının Allah’ın lütfünden bir rızık aramak üzere yeryüzünde yol tepeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bilmektedir. O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.