Yaşar Nuri Öztürk | |
---|---|
يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ Ya eyyuhelmuzzemmilu. |
|
قُمِ الَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا Kumilleyle illa kaliylen. |
|
نِصْفَهُ أَوِ انْقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا Nısfehu evinkus minhu kaliylen. |
|
4. Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku! |
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا Ev zid ’aleyhi ve rettililkur’ane tertiylen. |
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا İnna senulkıy ’aleyke kavlen sekıylen. |
|
إِنَّ نَاشِئَةَ الَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا İnne naşietelleyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kıylen. |
|
7. Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır. |
إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا İnne leke fiynnehari sebhan taviylen. |
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen. |
|
9. Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O’ndan başka. O’nu vekil et! |
رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا Rabbulmeşrikı velmağribi la ilahe illa huve fettehızhu vekiylen. |
10. Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan. |
وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا Vasbir ’ala ma yekulune vehcurhum hecren cemiylen. |
11. Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara. |
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا Ve zerniy velmukezzibiyne uliynna’meti ve mehhilhum kaliylen. |
إِنَّ لَدَيْنَا أَنْكَالًا وَجَحِيمًا İnne ledeyna enkalen ve cahıymen. |
|
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا Ve ta’amen za ğussatin ve ’azaben eliymen. |
|
14. O günde ki yer ve dağlar sarsılır ve dağlar eriyip akan bir kum yığınına dönüşür. |
يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَهِيلًا Yevme tercuful’ardu velcibalu ve kanetilcibalu kesiyben mehiylen. |
15. Biz size, üstünüze tanık olan bir resul gönderdik. Tıpkı Firavun’a bir resul gönderdiğimiz gibi. |
إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا İnna erselna ileykum resulen şahiden ’aleykum kema erselna ila fir’avne resulen. |
16. Ama Firavun, resule isyan etti de biz onu korkunç bir tutuşla tutuverdik. |
فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا Fe’asa fir’avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen. |
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا Fekeyfe tettekune in kefertum yevmen yec’alulvildane şiyben. |
|
18. Gök bile o yüzden parçalanır. O’nun vaadi gerçekleşmiştir. |
السَّمَاءُ مُنْفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا Essemau munfetırun bihi kane va’duhu mef’ulen. |
19. Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir. |
إِنَّ هَٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen. |
إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِنْ ثُلُثَيِ الَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِنَ الَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَنْ لَنْ تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ ۚ عَلِمَ أَنْ سَيَكُونُ مِنْكُمْ مَرْضَىٰ ۙ وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِنْ فَضْلِ اللَّهِ ۙ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ ۚ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ İnne rabbeke ya’lemu enneke tekumu edna min suluseyilleyli ve nısfehu ve sulusehu ve taifetun minelleziyne me’ake vallahu yukaddirulleyle vennehare ’alime en len tuhsuhu fetabe ’aleykum fakreu ma teyessere minelkur’ani ’alime en seyekunu minkum merda ve aharune yadribune fiyl’ardı yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fiy sebiylillahi fakreu ma teyessere minhu ve ekıymussalate ve atuzzekate ve akridullahe kardan hasenen ve ma tukaddimu lienfusikum min hayrin teciduhu ’ındallahi huve hayren ve a’zame ecren vestağfirullahe innallahe ğafurun rahıymun. |