Ahmet Varol 

1. İnsanın üzerinden, henüz anılmaya değer bir şey olmadan önce uzun dönemden (dehrden) bir süre geçmemiş miydi?

2. Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmekteyiz. Bu yüzden onu işitici ve görücü kıldık.

3. Biz ona yolu gösterdik; artık ya şükredici olur, ya da nankör.

4. Biz kâfirler için zincirler, halkalar ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.

5. Şüphesiz iyiler karışımı kafur olan bir kadehten içerler.

6. Bir kaynaktır ki, Allah’ın kulları ondan içer; onu (istedikleri yere) fışkırtarak akıtırlar.

7. (Onlar) adaklarını yerine getirir, kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar.

8. Kendilerinin ona sevgi duymalarına rağmen yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler.

9. ’Biz size sadece Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.

10. Çünkü biz suratların asılacağı, zorlu bir gün dolayısıyla Rabbimizden korkarız.’

11. Allah da onları bu günün kötülüğünden korumuş ve kendilerine bir yüz parlaklığı ve sevinç vermiştir.

12. Sabretmelerinden dolayı onları cennet ve ipekle mükafatlandırmıştır.

13. Orada koltuklara dayanırlar. Ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler.

14. Gölgeleri kendilerine yakındır. Devşirilecek meyveleri de eğdirildikçe eğdirilmiştir.

15. Etraflarında gümüş kaplar ve billur kaseler dolaştırılır.

16. Gümüşten kaseler ki ölçülerini (hizmetçiler) belirlemişlerdir.

17. Onlara orada karışımı zencefil olan bir kadehten içirilir.

18. (Bu) orada selsebil diye adlandırılan bir kaynaktır.

19. Etraflarında ölümsüzlüğe kavuşturulmuş gençler dolaşır ki, sen onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın.

20. Her nereye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.

21. Üstlerinde ince ipekten ve kalın atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirmiştir.

22. ’Bu ancak sizin için bir mükafattır; gayretiniz kabul görmüştür.’

23. Şüphesiz sana Kur’an’ı parça parça biz indirdik.

24. Şu halde Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan hiçbir günahkara veya bir nanköre itaat etme.

25. Sabah, akşam Rabbinin adını an.

26. Gecenin bir bölümünde de O’na secde et ve gecenin uzun bir bölümünde O’nu tesbih et.

27. Şüphesiz bunlar peşin olanı (dünyayı) seviyor, önlerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.

28. Onları biz yarattık ve organlarını sağlamlaştırdık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.

29. Bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol edinir.

30. Allah dilemedikçe de siz (bir şey) dileyemezsiniz. Şüphesiz O bilendir, hikmet sahibidir.

31. Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için acıklı bir azap hazırlamıştır.