İskender Ali Mihr | |
---|---|
1. Güneşe ve onun duha vaktine (ışığının yayılıp parladığı zamana) andolsun. |
وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا Veşşemsi ve duhaha. |
وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا Velkameri iza telaha. |
|
وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا Vennehari iza cellaha. |
|
4. Onu (güneşi) sardığı (örtüp ışınlarını giderdiği) zaman geceye. |
وَالَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا Velleyli iza yağşaha. |
وَالسَّمَاءِ وَمَا بَنَاهَا Vessmai ve ma benaha. |
|
وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا Vel’ardı ve ma tahaha. |
|
7. Nefse ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) sevva edene (dizayn edene) (andolsun). |
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا Ve nefsin ve ma sevvaha. |
فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا Feelhemeha fücureha ve takvaha. |
|
9. Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir. |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ زَكَّاهَا Kad efleha men zekkaha. |
وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسَّاهَا Ve kad habe men dessaha. |
|
11. Semud (kavmi), kendi azgınlığı sebebiyle (Allah’ın Resûl’ünü) yalanladı. |
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا Kezzebet semudü bitağvaha. |
12. Onun (o beldenin) en şâkîsi (deveyi kesmek için) ortaya atılınca. |
إِذِ انْبَعَثَ أَشْقَاهَا İzinbe’ase eşkaha. |
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا Fekale lehüm resulullahi nakatallahi ve sukyaha. |
|
فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوَّاهَا Fekezzebuhü fe’akaruha fedemdeme ’aleyhim rabbühüm bizenbihim fesevvaha. |
|
وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا Ve la yehafi ’ukbaha. |