Abdullah Parlıyan | |
---|---|
1. Yücelt! Rabbinin sınırsız şanını, yüceler yücesinin ismini. |
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى Sebbihısme rabbikel’a’la. |
2. O ki, herşeyi yaratmakta ve amacına uygun şekiller vermektedir. |
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ Elleziy haleka fesevva. |
3. O ki, bütün varolanların biçimini, özelliğini belirleyip hedefine yöneltmektedir. |
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ Velleziy kaddere feheda. |
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ Velleziy ahrecelmer’a. |
|
فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ Fece’alehu ğusaen ahva. |
|
6. Biz sana okutup öğreteceğiz ve öğrendiklerinden hiçbirini unutmayacaksın. |
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ Senukriüke fela tensa. |
7. Ancak Allah dilerse o başka… Şüphesiz ki O, açığa vurulanı da gizli kalanı da bilir. |
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ İlla ma şaallahü innehu ya’lemülcehre ve ma yahfa. |
8. Böylece seni en kolay olana yöneltip, onda başarılı kılacağız. |
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ Ve nüyessirüke lilyüsra. |
فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ Fezekkir in nefe’atizzikra. |
|
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ Seyezzekkerü men yahşa. |
|
11. O’na yabancılaşıp uzak duran ise, zavallı ve çaresiz kalır. |
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى Ve yetecennebühel’eşka. |
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ Elleziy yaslennarelkübra. |
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ Sümme la yemütü fiyha ve la yahya. |
|
14. Bu dünyada nefsini ve malını her yönden arındırmayı başaran ise, mutluluğa ulaşır. |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ Kad efleha men tezekka. |
15. İşte böyle olanlar Rabbinin ismini anıp O’na ibadet edendir. |
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ Ve zekeresme rabbihi fesalla. |
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا Bel tü’sirunelhayateddünya. |
|
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ Vel’ahıretü hayrün ve ebka. |
|
18. Şunu iyi bilin ki, bütün bu gerçekler geçmiş peygamberlerin sahifelerinde bildirilmiştir. |
إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ İnne haza lefissuhufel’ula. |
19. Bütün bu gerçekler İbrahim ve Musa’nın sahifelerinde de vardır. |
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ Suhufi ibrahiyme ve musa. |