A'la Suresi | Kur'an-ı Kerim

Suat Yıldırım Abdulbaki Gölpınarlı Abdullah Parlıyan Adem Uğur Ahmed Hulusi Ahmet Varol Ali Bulaç Ali Fikri Yavuz Bayraktar Bayraklı Bekir Sadak Celal Yıldırım Cemal Külünkoğlu Diyanet İşleri Diyanet Vakfı Edip Yüksel Elmalılı Hamdi Yazır Fizil-al il Kuran Gültekin Onan Harun Yıldırım Hasan Basri Çantay Hayrat Neşriyat İbn-i Kesir İlyas Yorulmaz İskender Ali Mihr Kadri Çelik Muhammed Esed Mustafa İslamoğlu Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Öngüt Şaban Piriş Sadık Türkmen Seyyid Kutub Suat Yıldırım Süleyman Ateş Tefhim-ul Kur'an Yaşar Nuri Öztürk Yusuf Ali (İngilizce)	Arapça Metin Latince okunuşu göster
1. Tenzih et Rabbinin yüce adını.	سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى Sebbihısme rabbikel’a’la.
2. (2-3) O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni! O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!	الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ Elleziy haleka fesevva.
3. (2-3) O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni! O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!	وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ Velleziy kaddere feheda.
4. (4-5) O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni!	وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ Velleziy ahrecelmer’a.
5. (4-5) O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni!	فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ Fece’alehu ğusaen ahva.
6. (6-7) Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.	سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ Senukriüke fela tensa.
7. (6-7) Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.	إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ İlla ma şaallahü innehu ya’lemülcehre ve ma yahfa.
8. Seni en kolay olana muvaffak edeceğiz.	وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ Ve nüyessirüke lilyüsra.
9. O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et!	فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ Fezekkir in nefe’atizzikra.
10. Allah’a saygı duyacak olan, nasihati düşünüp ders alır.	سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ Seyezzekkerü men yahşa.
11. Ama pek bedbaht olan ise ondan kaçınır.	وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى Ve yetecennebühel’eşka.
12. Böyle olanlar âhirette, en büyük ateşe girer.	الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ Elleziy yaslennarelkübra.
13. Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.	ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ Sümme la yemütü fiyha ve la yahya.
14. (14-15) Kendisini kötülüklerden arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer.	قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ Kad efleha men tezekka.
15. (14-15) Kendisini kötülüklerden arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer.	وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ Ve zekeresme rabbihi fesalla.
16. Fakat bilakis siz dünya hayatını ve zevklerini tercih ediyorsunuz.	بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا Bel tü’sirunelhayateddünya.
17. Halbuki âhiret mutluluğu daha üstün, daha hayırlı, hem de ebedîdir.	وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ Vel’ahıretü hayrün ve ebka.
18. (18-19) Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir.	إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ İnne haza lefissuhufel’ula.
19. (18-19) Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir.	صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ Suhufi ibrahiyme ve musa.

87.A'LA Suresi