A'la Suresi | Kur'an-ı Kerim

Diyanet Vakfı Abdulbaki Gölpınarlı Abdullah Parlıyan Adem Uğur Ahmed Hulusi Ahmet Varol Ali Bulaç Ali Fikri Yavuz Bayraktar Bayraklı Bekir Sadak Celal Yıldırım Cemal Külünkoğlu Diyanet İşleri Diyanet Vakfı Edip Yüksel Elmalılı Hamdi Yazır Fizil-al il Kuran Gültekin Onan Harun Yıldırım Hasan Basri Çantay Hayrat Neşriyat İbn-i Kesir İlyas Yorulmaz İskender Ali Mihr Kadri Çelik Muhammed Esed Mustafa İslamoğlu Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Öngüt Şaban Piriş Sadık Türkmen Seyyid Kutub Suat Yıldırım Süleyman Ateş Tefhim-ul Kur'an Yaşar Nuri Öztürk Yusuf Ali (İngilizce)	Arapça Metin Latince okunuşu göster
1. (1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!	سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى Sebbihısme rabbikel’a’la.
2. (1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!	الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ Elleziy haleka fesevva.
3. (1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!	وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ Velleziy kaddere feheda.
4. (1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!	وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ Velleziy ahrecelmer’a.
5. (1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!	فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ Fece’alehu ğusaen ahva.
6. (6-7) Sana (Kur’an’ı) okutacağız; artık Allah’ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.	سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ Senukriüke fela tensa.
7. (6-7) Sana (Kur’an’ı) okutacağız; artık Allah’ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.	إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ İlla ma şaallahü innehu ya’lemülcehre ve ma yahfa.
8. (8-9) Seni en kolaya muvaffak kılacağız. O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.	وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ Ve nüyessirüke lilyüsra.
9. (8-9) Seni en kolaya muvaffak kılacağız. O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.	فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ Fezekkir in nefe’atizzikra.
10. (10-13) (Allah’tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.	سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ Seyezzekkerü men yahşa.
11. (10-13) (Allah’tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.	وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى Ve yetecennebühel’eşka.
12. (10-13) (Allah’tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.	الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ Elleziy yaslennarelkübra.
13. (10-13) (Allah’tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.	ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ Sümme la yemütü fiyha ve la yahya.
14. (14-15) Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.	قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ Kad efleha men tezekka.
15. (14-15) Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.	وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ Ve zekeresme rabbihi fesalla.
16. (16-17) Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.	بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا Bel tü’sirunelhayateddünya.
17. (16-17) Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.	وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ Vel’ahıretü hayrün ve ebka.
18. (18-19) Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa’nın kitaplarında da vardır.	إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ İnne haza lefissuhufel’ula.
19. (18-19) Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa’nın kitaplarında da vardır.	صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ Suhufi ibrahiyme ve musa.

87.A'LA Suresi