| Yaşar Nuri Öztürk | |
|---|---|
|
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى Sebbihısme rabbikel’a’la. |
|
|
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ Elleziy haleka fesevva. |
|
|
3. O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı. |
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ Velleziy kaddere feheda. |
|
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ Velleziy ahrecelmer’a. |
|
|
5. Sonra da onu sellerin sürüklediği morarmış bir atık haline getirdi. |
فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ Fece’alehu ğusaen ahva. |
|
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ Senukriüke fela tensa. |
|
|
7. Allah’ın dilediği müstesna. O, açıklananı da gizleneni de bilir. |
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ İlla ma şaallahü innehu ya’lemülcehre ve ma yahfa. |
|
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ Ve nüyessirüke lilyüsra. |
|
|
فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ Fezekkir in nefe’atizzikra. |
|
|
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ Seyezzekkerü men yahşa. |
|
|
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى Ve yetecennebühel’eşka. |
|
|
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ Elleziy yaslennarelkübra. |
|
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ Sümme la yemütü fiyha ve la yahya. |
|
|
14. Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir. |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ Kad efleha men tezekka. |
|
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ Ve zekeresme rabbihi fesalla. |
|
|
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا Bel tü’sirunelhayateddünya. |
|
|
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ Vel’ahıretü hayrün ve ebka. |
|
|
18. Hiç kuşkusuz, bu Kur’an, ilk sayfalarda da elbette vardır. |
إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ İnne haza lefissuhufel’ula. |
|
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ Suhufi ibrahiyme ve musa. |