Abdullah Parlıyan 

1. Karanlığıyla ortalığı bürüdüğü zaman geceye,

2. karanlığı yırtıp aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze,

3. erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,

4. gerçekte ey insanlar! Siz çok çeşitli hedefler peşindesiniz.

5. Sizden her kim başkaları için harcar ve yolunu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışırsa

6. ve o en güzel kelimeyi yani kelimei tevhîdi tasdik eder ve doğrularsa veya cennetin varlığını doğrularsa veya İslâm dinini kabul ederse,

7. artık ona en kolay yolu kolaylaştırıp o yolda başarılı kılacağız.

8. Sizden her kim de malını başkaları için harcamayıp cimrilik eder ve kendi kendine yeterli olduğunu zannedip Allah’a ibadet ve sığınma ihtiyacı duymazsa,

9. kelimei tevhîdi veya cenneti veya İslâm dinini yalanlarsa

10. ona da güçlük, zorluk ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştıracağız.

11. Ve o kimse kabir çukuruna veya cehennem çukuruna düştüğünde malı ona bir fayda sağlamayacaktır.

12. Bakın, şüphe yok ki doğru yolu göstermek bize aittir.

13. Şüphesiz, âhiret de dünya da bizimdir.

14. İşte sizi alevler saçan ateşe karşı uyarıyorum

15. ki, o ateşe ancak azgın kâfirler düşer.

16. Gerçekleri yalanlayan ve ondan yüz çeviren azgınlar o cehenneme girerler.

17. Yolunu gerektiği biçimde Allah ve kitabıyla bulmaya çalışanlar o cehennem ateşinden uzak kalacaklardır.

18. Onlar ki, mallarını ve öz benliklerini arındırmak için başkalarına harcarlar.

19. Böyleleri iyiliğine karşılık hiçbir kimseden karşılık beklemez.

20. Verdiğini sadece yüce Rabbinin rızasına ermek için verir.

21. İşte böyleleri de zamanı geldiğinde, Allah’ın vereceği nimet ve ikramlara razı olacaklardır veya Rabbi de ondan razı olacaktır.