| Muhammed Esed | |
|---|---|
|
وَالَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ Velleyli iza yağşa. |
|
|
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ Vennehari iza tecella. |
|
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ Ve ma halekazzekere vel’ünsa. |
|
|
4. Gerçekte, (ey insanlar,) siz çok çeşitli hedefler peşindesiniz! |
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ İnne sa’yeküm leşetta. |
|
5. Her kim (başkaları için) harcar ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşırsa, |
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَاتَّقَىٰ Feemma men a’ta vetteka. |
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَىٰ Ve saddeka bilhusna. |
|
|
7. işte onun için (nihai) huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştıracağız. |
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَىٰ Fesenüyessirühu lilyüsra. |
|
8. Cimrilik yapana ve kendi kendine yeterli olduğunu zannedene, |
وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَىٰ Ve emma men bahıle vestağna. |
|
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَىٰ Ve kezzebe bilhusna. |
|
|
10. onun için zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız |
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَىٰ Fesenüyessirühu lil’usra. |
|
11. bakalım serveti onu koruyacak mı (mezarına) girdiği zaman? |
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّىٰ Ve ma yuğniy ’anhü malühu iza teredda. |
|
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ İnne ’aleyna lelhüda. |
|
|
13. ve hem öteki dünya, hem de (hayatınızın) bu ilk bölümü (üzerindeki hakimiyet) Bize aittir |
وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَىٰ Ve inne lena lel’ahırete vel’ula. |
|
فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ Feenzertüküm naren telezza. |
|
|
15. (öyle bir ateş ki) kimse girmez, en onulmaz azgınlar dışında, |
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى La yaslaha illel’eşka |
|
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ Elleziy kezzebe ve tevella. |
|
|
17. Ama, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar (ateşten) uzak kalacak |
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى Ve seyücennebühel’etka. |
|
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّىٰ Elleziy yü’tiy malehu yetezekka. |
|
|
وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَىٰ Ve ma liehadin ’ındehu min nı’metin tücza. |
|
|
إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَىٰ İllebtiğae vechi rabbihil’a’la. |
|
|
21. işte böyleleri de, zamanı geldiğinde sevinci tadacaklar. |
وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ Ve lesevfe yerda. |