Ahmed Hulusi | |
---|---|
وَالَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ Velleyli iza yağşa. |
|
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ Vennehari iza tecella. |
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ Ve ma halekazzekere vel’ünsa. |
|
4. Muhakkak ki çalışmanız, elbette farklı amaçlara dönüktür. |
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ İnne sa’yeküm leşetta. |
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَاتَّقَىٰ Feemma men a’ta vetteka. |
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَىٰ Ve saddeka bilhusna. |
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَىٰ Fesenüyessirühu lilyüsra. |
|
8. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa (arınmaya, korunmaya ihtiyaç duymazsa); |
وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَىٰ Ve emma men bahıle vestağna. |
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَىٰ Ve kezzebe bilhusna. |
|
10. Ona en zoru (hakikatten ve Sünnetullâh’tan perdeli yaşamayı) kolaylaştırırız! |
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَىٰ Fesenüyessirühu lil’usra. |
11. (Cehenneme) yuvarlandığında, malı (zenginliği) ona hiçbir fayda sağlamaz. |
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّىٰ Ve ma yuğniy ’anhü malühu iza teredda. |
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ İnne ’aleyna lelhüda. |
|
13. Muhakkak ki bizimdir gelecek sonsuz yaşam da şu anki de! |
وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَىٰ Ve inne lena lel’ahırete vel’ula. |
فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ Feenzertüküm naren telezza. |
|
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى La yaslaha illel’eşka |
|
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ Elleziy kezzebe ve tevella. |
|
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى Ve seyücennebühel’etka. |
|
18. O ki, arınmak için zenginliğini başkalarına harcar (yığmaz)... |
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّىٰ Elleziy yü’tiy malehu yetezekka. |
19. Bunu ne karşılık bekleyerek yapar (ne de kendisine yapılanların karşılığı olarak)! |
وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَىٰ Ve ma liehadin ’ındehu min nı’metin tücza. |
إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَىٰ İllebtiğae vechi rabbihil’a’la. |
|
وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ Ve lesevfe yerda. |