Edip Yüksel 

1. Ey peygamber, ALLAH’ı gözet, inkârcılara ve ikiyüzlülere uyma. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

2. Efendinden sana vahyedilene uy. ALLAH yaptığınız her şeyden haber almaktadır.

3. ALLAH’a güven. Koruyucu olarak ALLAH yeter.

4. ALLAH hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Annenize benzeterek kendinize haram kıldığınız eşlerinizi annelerinize çevirmemiş, evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız yapmamıştır. Tüm bunlar, ağzınızdan çıkan sözlerinizden ibarettir. ALLAH doğruyu söylüyor ve O doğru yola iletir.

5. Onları, öz babalarıyla bağlarını kesmeyecek biçimde çağırın. Bu davranış, ALLAH katında daha doğrudur. Babalarını bilmiyorsanız, o zaman onlar sizin din kardeşlerinizdir ve ailenizin bireyleridir. Kasıtlı olarak yaptıklarınız bir yana, yanılarak yaptığınız şeylerde size bir sorumluluk yoktur. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

6. Peygamber, gerçeği onaylayanlara, kendilerinden daha yakındır ve hanımları ise anneleridir. ALLAH’ın kitabına göre, gerçeği onaylayanlar, göçedenlerden kendilerine akraba olanlara daha öncelikli davranmalıdır. Ancak dostlarınıza iyilik yapmanız hariç. Bunlar, bu kitapta yasallaşmıştır.

7. Nebilerden (peygamberlerden) misak (söz) almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan… Onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

8. Böylece doğrulardan doğruluklarını soracağız. İnkarcılar içinse acı bir azap hazırlamıştır.

9. Ey gerçeği onaylayanlar, size ordular saldırdığı zaman, üzerlerine bir rüzgar ve görmediğiniz orduları gönderen ALLAH’ın size yaptığı iyiliği hatırlayın. ALLAH yaptığınız her şeyi Görendir.

10. Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.

11. Gerçeği onaylayanlar orada denenmiş ve şiddetle sarsılmışlardı.

12. İkiyüzlüler ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, "ALLAH’ın ve elçisinin bize verdiği söz boş bir hayalden başka bir şey değilmiş!" diyorlardı.

13. Onlardan bir grup ise, "Yesrib halkı, artık tutunamazsınız; geri dönün" diyordu. Onlardan diğer grup ise, evleri korunduğu halde, "Evlerimiz korumasız kaldı" diyerek peygamberden izin istiyorlardı. Tüm amaçları kaçmak idi.

14. Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları istenseydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı.

15. Daha önce de, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair ALLAH’a söz vermişlerdi. ALLAH’a verilmiş her söz sorulacaktır.

16. De ki "Ölümden veya savaştan kaçmak size yarar sağlamayacak. Kaçsanız da pek fazla yaşamayacaksınız."

17. De ki "ALLAH sizin için bir kötülük dilese veya bir rahmet dilese O’na karşı sizi kim koruyacak? Onlar ALLAH’tan başka bir sahip ve yardımcı bulamayacaklardır.

18. ALLAH, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine, "Bize gelin" diyenleri bilmektedir. Onlar ender olarak savunmaya katılırlar.

19. Sizinle ilişkilerinde pek cimridirler. Tehlike geldiğinde, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri korkudan dönmüş bir halde sana baktıklarını görürsün. Tehlike geçince de, mala düşkünlük göstererek sizi sivri dillerle incitirler. Bu tip kimseler onaylamış değillerdir. Bu yüzden ALLAH onların işlerini boşa çıkarır. Bu, ALLAH için kolaydır.

20. Partilerin gitmediğini sanıyorlar. Partiler tekrar gelse kendilerinin çöldeki bedevi Araplar arasında olmayı ve sizin haberlerinizi uzaktan sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalardı dahi pek az savaşırlardı.

21. ALLAH’ı ve ahiret gününü arzulayan ve ALLAH’ı sıkça ananlarınız için ALLAH’ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

22. Gerçeği onaylayanlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, "İşte bu, ALLAH’ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir" dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak onaylarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi.

23. Gerçeği onaylayanlardan öyle kimseler var ki ALLAH’a vermiş oldukları sözü gerçekleştirmişlerdir. Onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehid oldu), kimi de hazır bekliyor. Hiçbir vakit kararsızlığa düşmediler.

24. ALLAH böylece doğruları doğrulukları ile ödüllendirir. İkiyüzlüleri de dilerse cezalandırır veya tövbelerini kabul eder. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

25. ALLAH inkârcıları öfkeleriyle birlikte elleri boş olarak geri çevirdi. ALLAH böylece gerçeği onaylayanları savaştan esirgedi. ALLAH Güçlüdür, Üstündür.

26. Ve kitap halkından onlara destek olanları kalelerinden indirdi ve yüreklerine korku düşürdü. Bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da tutsak alıyordunuz.

27. Sizi onların toprağına, evlerine, paralarına ve henüz ayağınızı dahi basmamış olduğunuz topraklara mirasçı kıldı. ALLAH her şeye gücü yetendir.

28. Peygamber, hanımlarına De ki "Siz dünya hayatının süsünü istiyorsanız, gelin size bağışta bulunayım ve sizi güzellikle bırakayım."

29. "Yok, siz ALLAH’ı, elçisini ve ahiret yurdunu istiyorsanız, ALLAH sizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır."

30. Ey peygamberin hanımları, sizden kim büyük ve açık bir günah işlerse onun cezası ikiye katlanır. ALLAH için elbette bu kolaydır.

31. Sizden kim ALLAH’ın elçisine uyar ve erdemli davranırsa, onun da ödülünü iki kat veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.

32. Ey peygamberin hanımları, siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Erdemliyseniz, işveli konuşmayın ki kalbinde hastalık bulunan birileri size yönelmesin. Güzel ve normal biçimde konuşun.

33. Evlerinizde onurlu davranın ve eski cahiliyye dönemindeki gibi aşırı süslenmeyle gösteriş yapmayınız. Namazı gözetin, zekatı verin ve ALLAH ve elçisine uyun. Ey Ev’in çevresinde oturanlar, ALLAH sizden günahları gidermek ve sizi tamamıyla arındırmak istiyor.

34. Evlerinizde okunan ALLAH’ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. ALLAH Latiftir, Haberdardır.

35. Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, gerçeği onaylayan erkekler ve gerçeği onaylayan kadınlar, söz dinleyen erkekler ve söz dinleyen kadınlar, doğru sözlü erkekler ve doğru sözlü kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, yardımsever erkekler ve yardımsever kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, ALLAH’ı çok anan erkekler ve çok anan kadınlar; işte ALLAH onların hepsine bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.

36. ALLAH ve elçisi bir işte hüküm verdiği zaman, hiçbir gerçeği onaylayan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH’a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur.

37. ALLAH tarafından kendisine iyilik yapılan ve senin de iyilikte bulunduğun kişiye, "Karını tut ve ALLAH’ı gözet" diyordun. Böylece ALLAH’ın açığa vuracağı bir şeyi gizliyordun. ALLAH’tan çekinmen gerekirken halktan çekiniyordun. Zeyd eşiyle ilişiğini kestiğinde biz seni onunla evlendirmiştik ki gerçeği onaylayanlar, evlatlıkları eşleriyle ilişiklerini kestiklerinde onlarla evlenmekte güçlükle karşılaşmasın. ALLAH’ın buyruğu yerine getirilmelidir.

38. ALLAH’ın kendisine yasallaştırdığı bir konuda peygambere herhangi bir engel yoktur. Bu, öteden beri, gelmiş geçmişlere uygulanan ALLAH’ın sünneti (yasası) dır. ALLAH’ın emri, belirlenmiş ve kesinleşmiştir.

39. ALLAH’ın elçiliğini duyuranlar sadece O’nu sayarlar ve ALLAH’tan başka hiç kimseden çekinmezler. Hesap sorucu olarak ALLAH yeter.

40. Muhammed, adamlarınızdan herhangi birisinin babası olmadı. Ancak o ALLAH’ın elçisi (rasulü) ve son peygamber (nebi) oldu. ALLAH her şeyi iyi bilir.

41. Ey gerçeği onaylayanlar ALLAH’ı çok sık olarak anın.

42. O’nu sabah akşam yüceltin.

43. O ki sizi karanlıklardan ışığa çıkarmak için melekleri ile birlikte sizi destekler. O, gerçeği onaylayanlara karşı Rahimdir.

44. O’nunla karşılaştıkları gün dirlik dilekleri, Selam (Barış/Güvenlik)’dır. Onlara cömert bir ödül hazırlamıştır.

45. Ey peygamber, biz seni bir tanık olarak gönderdik, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı,

46. ALLAH’a, O’nun izniyle çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak…

47. Gerçeği onaylayanlara, ALLAH’tan büyük bir lütfa ulaşacaklarını müjdele.

48. İnkarcılara ve ikiyüzlülere uyma, eziyetlerine aldırma ve ALLAH’a güven; koruyucu olarak ALLAH yeter.

49. Ey gerçeği onaylayanlar, gerçeği onaylayan kadınları nikahladıktan sonra, onlarla cinsel ilişkiye girmeden boşarsanız, (bir başkasıyla evlenmelerinden önce) onların size bir bekleme süresi borcu yoktur. Onlara bir geçimlik verin ve onları güzellikle terkedin.

50. Ey peygamber, mehirlerini vermiş bulunduğun eşlerini ve ALLAH’ın sana bağışladığı sözleşmenle üzerlerinde hak sahibi olduğun, seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kılmışızdır. Ayrıca, peygamber dilerse, kendisini gerçeği onaylayanlara değil sadece peygambere mehirsiz olarak hibe eden birisiyle nikahlanabilir. Biz, eşleri ve sözleşmelileri hakkında üzerlerine yüklediğimiz sorumlulukları bildirmiştik ki güç bir duruma düşmeyesin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

51. Onlardan dilediğini erteler, dilediğini de yanına alabilirsin. Sırasını geri bırakmış olduğun birisini tekrar istemende bir sakınca yoktur. Böylece onlar hoşnut olurlar, üzülmezler ve senin her birisine verdiğine razı olurlar. Kalbinizde olanı ALLAH iyi bilir. ALLAH Bilendir, Şefkatlidir.

52. Bunların ötesinde kadınlar sana helal değildir ve eşlerinden herhangi birisini de onlarla değişemezsin. Güzellikleri senin ilgini çekse bile. Ancak sözleşmenle üzerlerinde hak sahibi olduklarınla yetin. ALLAH her şeyi gözetleyendir.

53. Ey gerçeği onaylayanlar, peygamberin evine, yemeye çağrılmadan girmeyin. Öyle bir çağrıyı da beklemeyin. Çağrıldığınız vakit girebilirsiniz. Yemeği yedikten sonra ayrılıp dağılın. Hadislere (sözlere) dalmayın. Bu durum peygamberi üzüyor; ancak size bildirmekten utanıyordu. ALLAH gerçeği bildirmekten çekinmez. Onun hanımlarından bir şey istediğinizde onu bir perde ardından isteyiniz. Bu sizin kalbiniz ve onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. ALLAH’ın elçisini üzmemelisiniz ve ondan sonra onun eşleriyle asla evlenmemelisiniz, zira bu, ALLAH katında pek büyük bir günahtır.

54. Bir şeyi açığa vursanız da, gizleseniz de ALLAH her şeyi iyi bilir.

55. Babaları, oğulları, kardeşleri, kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, diğer kadınlar ve (kadın) hizmetçileri karşısında (serbest bir biçimde giyinmelerinde) kadınlar için bir sakınca yoktur. ALLAH’ı saysınlar. ALLAH her şeye Tanıktır.

56. ALLAH ve melekleri peygamberi desteklemektedir. Ey gerçeği onaylayanlar siz de onu destekleyin, gereken saygı ve itaati gösterin.

57. ALLAH’a ve elçisine hakaret edenlere, ALLAH dünya ve ahirette lanet eder ve onlar için aşağılayıcı bir ceza hazırlamıştır.

58. Gerçeği onaylayan erkeklere ve kadınlara, haksız yere hakaret edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.

59. Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve gerçeği onaylayanların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) ayırdedilip hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

60. İkiyüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kentteki saldırganlar (size karşı olan saldırılarına) son vermezlerse seni onlara musallat ederiz; sonra orada, senin çevrende kısa bir süre kalabilirler.

61. Lanetlenirler; nerede rastlansalar, (saldırıdan vazgeçmezlerse) yakalanıp öldürülebilirler.

62. Öncekilere uygulanmış ALLAH’ın sünneti (yasasıdır). ALLAH’ın sünnetinde herhangi bir değişme bulamazsın.

63. Halk senden o anı soruyor. De ki "Onun bilgisi ALLAH’ın katındadır; ne bilirsin, belki de o an yakındır."

64. ALLAH inkârcıları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır.

65. Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne bir veli (sahip) ne de bir yardımcı bulamazlar.

66. Yüzleri ateşte çevrildiği gün, "Keşke ALLAH’a itaat etseydik, keşke elçisine itaat etseydik" derler.

67. Derler ki, "Efendimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar."

68. "Efendimiz, onlara iki kat ceza ver, onları büyük bir lanetle lanetle."

69. Ey gerçeği onaylayanlar, Musa’yı incitenler gibi olmayın. ALLAH onu onların suçlamalarından akladı. ALLAH’ın katında itibarı olan biriydi.

70. Ey gerçeği onaylayanlar, ALLAH’ı sayın ve doğru söz söyleyin.

71. Ki işlerinizi düzeltsin, günahlarınızı bağışlasın. Kim ALLAH’a ve elçisine uyarsa büyük bir zafer kazanmıştır.

72. Biz sorumluluğu (sınanmayı) göklere, yere, dağlara sunmuştuk da onlar onu yüklenmekten çekinmişler ve kabul etmemişlerdi. Ancak onu insan yüklendi; o zalim ve cahil olmuştu.

73. Böylece, ALLAH ikiyüzlü erkekleri ve kadınları, ortak koşan erkekleri ve kadınları cezalandırır ve ALLAH gerçeği onaylayan erkeklerin ve kadınların tövbelerini kabul eder. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.