س ج د kökü Kur'an'da 92 defa geçmektedir.

AYETLER

ÂLAK
96:19

وَاسْجُدْ

vescud

secde et

Hayır; ona boyun eğme (Rabbine) Secde et ve yakınlaş.

KALEM
68:42

السُّجُودِ

s-sucūdi

secdeye

Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.

KALEM
68:43

السُّجُودِ

s-sucūdi

secdeye

Gözleri ’korkudan ve dehşetten düşük’, kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.

NECM
53:62

فَاسْجُدُوا

fescudū

haydi secde edin

Hemen, Allah’a secde edin ve (yalnızca O’na) kulluk edin.

KAF
50:40

السُّجُودِ

s-sucūdi

secde

Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O’nu tesbih et.

SAD
38:72

سَاجِدِينَ

sācidīne

secdeye

"Onu bir biçime sokup, ona Ruhum’dan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın."

SAD
38:73

فَسَجَدَ

fesecede

secde ettiler

Meleklerin hepsi topluca secde etti;

SAD
38:75

تَسْجُدَ

tescude

secde etmekten

(Allah) Dedi ki "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?"

A'RAF
7:11

اسْجُدُوا

scudū

secde edin

Andolsun, Biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere "Adem’e secde edin" dedik. Onlar da İblis’in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı.

A'RAF
7:11

فَسَجَدُوا

fesecedū

hepsi secde ettiler

Andolsun, Biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere "Adem’e secde edin" dedik. Onlar da İblis’in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı.

A'RAF
7:11

السَّاجِدِينَ

s-sācidīne

secde edenlerden

Andolsun, Biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere "Adem’e secde edin" dedik. Onlar da İblis’in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı.

A'RAF
7:12

تَسْجُدَ

tescude

secde etmekten

(Allah) Dedi "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (İblis) Dedi ki "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."

A'RAF
7:29

مَسْجِدٍ

mescidin

mescidde

De ki "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O’na) doğrultun ve dini yalnız Kendisi’ne has kılarak O’na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz."

A'RAF
7:31

مَسْجِدٍ

mescidin

mesci(de gidişiniz)de

Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.

A'RAF
7:120

سَاجِدِينَ

sācidīne

secdeye

Ve sihirbazlar secdeye kapandılar.

A'RAF
7:161

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Onlara "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, ’dileğimiz bağışlanmadır’ deyin ve kapısından secde ederek girin, (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) artıracağız" denildiğinde,

A'RAF
7:206

يَسْجُدُونَ

yescudūne

secde ederler

Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O’na ibadet etmekten büyüklenmezler; O’nu tesbih ederler ve yalnız O’na secde ederler.

CIN
72:18

الْمَسَاجِدَ

l-mesācide

mescidler

Şüphesiz mescidler, (yalnızca) Allah’a aittir. Öyleyse, Allah ile beraber başka hiçbir şeye (ve kimseye) kulluk etmeyin (dua etmeyin, tapmayın).

FURKAN
25:60

اسْجُدُوا

scudū

secde edin

Onlara "Rahman (olan Allah)a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?" derler ve (bu,) onların nefretini arttırır.

FURKAN
25:60

أَنَسْجُدُ

enescudu

secde eder miyiz hiç?

Onlara "Rahman (olan Allah)a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?" derler ve (bu,) onların nefretini arttırır.

FURKAN
25:64

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.

MERYEM
19:58

سُجَّدًا

succeden

secdeye

İşte bunlar; kendilerine Allah’ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem’in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah’)ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar.

TA-HA
20:70

سُجَّدًا

succeden

secdeye

Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar "Harun’un ve Musa’nın Rabbine iman ettik" dediler.

TA-HA
20:116

اسْجُدُوا

scudū

secede edin

Hani Biz meleklere "Adem’e secde edin" demiştik, İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi, o, ayak diremişti.

TA-HA
20:116

فَسَجَدُوا

fesecedū

secde ettiler

Hani Biz meleklere "Adem’e secde edin" demiştik, İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi, o, ayak diremişti.

ŞU'ARA
26:46

سَاجِدِينَ

sācidīne

secdeye

Anında büyücüler secdeye kapandılar.

ŞU'ARA
26:219

السَّاجِدِينَ

s-sācidīne

secde edenle

Secde edenler arasında dönüp dolaşmanı da.

NEML
27:24

يَسْجُدُونَ

yescudūne

secde aderlerken

"Onu ve kavmini, Allah’ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar."

NEML
27:25

يَسْجُدُوا

yescudū

secde etmezler mi?

"Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah’a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)."

İSRA
17:1

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren O (Allah) Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir.

İSRA
17:1

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren O (Allah) Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir.

İSRA
17:7

الْمَسْجِدَ

l-mescide

Mescid’e (Kudüs’e)

Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi ’kötü duruma soksunlar’, birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini ’darmadağın edip mahvetsinler.’

İSRA
17:61

اسْجُدُوا

scudū

secde edin

Hani, meleklere "Adem’e secde edin" demiştik. İblis’in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki "Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?"

İSRA
17:61

فَسَجَدُوا

fesecedū

secde ettiler

Hani, meleklere "Adem’e secde edin" demiştik. İblis’in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki "Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?"

İSRA
17:61

أَأَسْجُدُ

eescudu

ben mi secde edeceğim?

Hani, meleklere "Adem’e secde edin" demiştik. İblis’in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki "Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?"

İSRA
17:107

سُجَّدًا

succeden

secdeye

De ki "İster ona inanın, ister inanmayın O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler."

YUSUF
12:4

سَاجِدِينَ

sācidīne

secde ediyorlardı

Hani Yusuf babasına "Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti.

YUSUF
12:100

سُجَّدًا

succeden

secdeye

Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O’dur."

HICR
15:29

سَاجِدِينَ

sācidīne

secdeye

"Ona bir biçim verdiğimde ve ona Ruhum’dan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın."

HICR
15:30

فَسَجَدَ

fesecede

secde ettiler

Böylece meleklerin tümü, topluca secde etti.

HICR
15:31

السَّاجِدِينَ

s-sācidīne

secde edenlerle

Ancak İblis, secde edenlerle birlikte olmaktan kaçınıp-dayattı.

HICR
15:32

السَّاجِدِينَ

s-sācidīne

secde edenlerle

Dedi ki "Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?"

HICR
15:33

لِأَسْجُدَ

liescude

secde

Dedi ki "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim."

HICR
15:98

السَّاجِدِينَ

s-sācidīne

secde edenler-

Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.

ZÜMER
39:9

سَاجِدًا

sāciden

secde ederek

Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler."

FUSSILET
41:37

تَسْجُدُوا

tescudū

secde etmeyin

Gece, gündüz, güneş ve ay O’nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Alah’a secde edin, ki bunları Kendisi yaratmıştır. Eğer O’na ibadet edecekseniz.

FUSSILET
41:37

وَاسْجُدُوا

vescudū

fakat secde edin

Gece, gündüz, güneş ve ay O’nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Alah’a secde edin, ki bunları Kendisi yaratmıştır. Eğer O’na ibadet edecekseniz.

KEHF
18:21

مَسْجِدًا

mesciden

bir mescid

Böylece, Allah’ın va’dinin hak olduğunu ve gerçekten kıyametin, kendisinde şüphe bulunmadığını bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları buldurmuş olduk. (Onları görenler) Kendi aralarında durumlarını tartışıyorlardı, (bir kısmı) dedi ki "Onların üstüne bir bina inşa edin, Rableri onları daha iyi bilir." Onların işine galip gelen (sözleri geçen)ler ise "Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler.

KEHF
18:50

اسْجُدُوا

scudū

secde edin

Hani meleklere "Adem’e secde edin" demiştik; İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.

KEHF
18:50

فَسَجَدُوا

fesecedū

secde ettiler

Hani meleklere "Adem’e secde edin" demiştik; İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.

NAHL
16:48

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Allah’ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek sağdan ve soldan Allah’a secde eder vaziyette döner.

NAHL
16:49

يَسْجُدُ

yescudu

secde ederler

Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah’a secde ederler ve onlar büyüklük taslamazlar.

SECDE
32:15

سُجَّدًا

succeden

secdeye

Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye kapananlar, Rablerini hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayan (müstekbir olmayan)lar iman eder.

İNŞIKAK
84:21

يَسْجُدُونَ

yescudūne

secde etmiyorlar

Kendilerine Kur’an okunduğunda secde etmiyorlar.

RA'D
13:15

يَسْجُدُ

yescudu

secde ederler

Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah’a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O’na secde eder).

HAC
22:18

يَسْجُدُ

yescudu

secde ediyorlar

Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah’a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azap hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

HAC
22:25

وَالْمَسْجِدِ

velmescidi

ve Mescid-i (Haram’dan)

Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azap taddırırız.

HAC
22:26

السُّجُودِ

s-sucūdi

secde edenler için

Hani Biz İbrahim’e Evin (Kabe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik) "Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."

HAC
22:40

وَمَسَاجِدُ

ve mesācidu

ve mescidler

Onlar, yalnızca; "Rabbimiz Allah’tır" demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah’ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah’ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, Aziz olandır.

HAC
22:77

وَاسْجُدُوا

vescudū

ve secde edin

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.

RAHMAN
55:6

يَسْجُدَانِ

yescudāni

secde etmektedirler

Bitki ve ağaç (O’na) secde etmektedirler.

İNSAN
76:26

فَاسْجُدْ

fescud

secde et

Gecenin bir bölümünde O’na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O’nu tesbih et.

BAKARA
2:34

اسْجُدُوا

scudū

secde edin

Ve meleklere "Adem’e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.

BAKARA
2:34

فَسَجَدُوا

fesecedū

hemen secde ettiler

Ve meleklere "Adem’e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.

BAKARA
2:58

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Ve hatırlayın, demiştik ki "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken ’dileğimiz bağışlanmadır’ deyin; (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) arttıracağız."

BAKARA
2:114

مَسَاجِدَ

mesācide

mescidlerinde

Allah’ın mescidlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha zalim kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azap vardır.

BAKARA
2:125

السُّجُودِ

s-sucūdi

secde edenler

Hani Evi (Ka’be’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail’e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.

BAKARA
2:144

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip-durduğunu görüyoruz. Şimdi elbette seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin. Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek (hak) olduğunu elbette bilirler. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

BAKARA
2:149

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

BAKARA
2:150

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Siz de) Her nerede olursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların, size karşı bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, Benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz.

BAKARA
2:187

الْمَسَاجِدِ

l-mesācidi

mescidlerde

Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.

BAKARA
2:191

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.

BAKARA
2:196

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, haccda üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram’da olmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır.

BAKARA
2:217

وَالْمَسْجِدِ

velmescidi

ve Mescid-i

Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar. De ki "Onda savaşmak büyük (bir günahtır). Ancak Allah Katında, Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram’a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük (bir günahtır). Fitne, katilden beterdir. Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır.

ENFAL
8:34

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Onlar, Mescid-i Haram’dan (insanları) alıkoyarlarken ve onun (gerçek ve layık) koruyucuları değilken Allah, ne diye onları azaplandırmasın? Onun (asıl) koruyucularıyalnızca korkup-sakınanlardır. Ancak onların çoğu bilmezler.

ÂL-I İMRAN
3:43

وَاسْجُدِي

vescudī

ve secde et

"Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et."

ÂL-I İMRAN
3:113

يَسْجُدُونَ

yescudūne

secdeye kapanırlar

Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli’nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah’ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.

NISA
4:102

سَجَدُوا

secedū

secde edince

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da ’korunma araçlarını’ ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:154

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur’u üstlerine yükselttik ve onlara "Bu kapıdan secde ederek girin" dedik ve onlara "Cumartesinde haddi aşmayın" da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

FETIH
48:25

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Ki onlar, inkar ettiler, sizi Mescid-i Haram’dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü’min erkekler ve mü’min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size ’dayanılmaz bir sıkıntı’ dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah’ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü’minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkar edenleri acı bir azap ile azaplandırırdık.

FETIH
48:27

الْمَسْجِدَ

l-mescide

Mescid-i

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram’a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.

FETIH
48:29

سُجَّدًا

succeden

secde ederek

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

FETIH
48:29

السُّجُودِ

s-sucūdi

secde

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

MAIDE
5:2

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Ey iman edenler, Allah’ın şiarlarına, haram olan ay’a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram’a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah’tan korkup-sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.

TEVBE
9:7

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah Katında ve Resûlünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, muttaki olanları sever.

TEVBE
9:17

مَسَاجِدَ

mesācide

mescidlerini

Şirk koşanların, kendi inkarlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah’ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur. İşte bunlar, yaptıkları boşa gitmiş olanlardır. Ve bunlar ateşte süresiz kalacak olanlardır.

TEVBE
9:18

مَسَاجِدَ

mesācide

mescidlerini

Allah’ın mescidlerini, yalnızca Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.

TEVBE
9:19

الْمَسْجِدِ

l-mescidi

Mescid-i

Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ı onarmayı, Allah’a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.

TEVBE
9:28

الْمَسْجِدَ

l-mescide

Mescid-i

Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi Kendi fazlından zengin kılar. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:107

مَسْجِدًا

mesciden

bir mescid

Zarar vermek, inkarı (pekiştirmek), mü’minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah’a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir.

TEVBE
9:108

لَمَسْجِدٌ

lemescidun

mescid (ise)

Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiçbir zaman durma. Daha ilk gününden takva temeli üzerine kurulan mescid, senin bunda (namaza ve diğer işlere) durmana daha uygundur. Onda, arınmayı içten-arzulayan adamlar vardır. Allah arınanları sever.

TEVBE
9:112

السَّاجِدُونَ

s-sācidūne

secde edenler

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü’minleri müjdele.