Ali Fikri Yavuz | |
---|---|
إِذَا السَّمَاءُ انْشَقَّتْ İzessemaunşakkat. |
|
2. Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman, |
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ Ve izel’ardu muddet. |
|
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ Ve elkat ma fiyha ve tehallet. |
|
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
|
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ Ya eyyuhel’insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan femulakıyhi. |
|
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ Femma men utiye kitabehu biyemiynihi. |
|
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا Fesevfe yuhasebu hısaben yesiyren. |
|
9. Ve sevinçli olarak (cennetteki ailesine) ehline dönecektir. |
وَيَنْقَلِبُ إِلَىٰ أَهْلِهِ مَسْرُورًا Ve yenkalibu ila ehlihi mesruren. |
10. Fakat kitabı (amel defteri), arka tarafından (sol eline) verilen, |
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاءَ ظَهْرِهِ Ve emma men utiye kitabehu verae zahrihi. |
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا Fesevfe yed’u suburen. |
|
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا Ve yasla se’ıyren. |
|
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا İnnehu kane fiy ehlihi mesruren. |
|
14. O (zalim, ahirette Rabbine) asla dönmiyeceğini sanmıştı. |
إِنَّهُ ظَنَّ أَنْ لَنْ يَحُورَ İnnehu zanne en len yehure. |
بَلَىٰ إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيرًا Bela inne rabbehu kane bihi basıyren. |
|
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ Fela uksimü bişşefekı. |
|
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَ Velleyli ve ma veseka. |
|
وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ Velkameri izetteseka. |
|
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍ Leterkebunne tabekan ’an tabekın. |
|
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ Femalehum la yu’minune. |
|
21. Kendilerine Kur’an okunduğu zaman, teslim olub gerçeği kabul etmezler, (namaz kılmazlara)?() |
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ ۩ Ve iza kurie ’aleyhimülkur’anu la yescudune. |
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَ Belilleziyne keferu yukezzibune. |
|
23. Halbuki Allah içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir. |
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ Vallahu a’lemu bima yu’une. |
24. Onun için (Ey Rasûlüm), sen onları acıklı bir azabla müjdele!... |
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Febeşşirhüm bi’azabin eliymin. |
25. Ancak iman edib de salih ameller işliyenler için, bitmez tükenmez bir mükâfat var... |
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ İllelleziyne amenu ve ’amilussalihati lehum erun gayru memnunin. |