Celal Yıldırım | |
---|---|
إِذَا السَّمَاءُ انْشَقَّتْ İzessemaunşakkat. |
|
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
|
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ Ve izel’ardu muddet. |
|
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ Ve elkat ma fiyha ve tehallet. |
|
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
|
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ Ya eyyuhel’insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan femulakıyhi. |
|
7. (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. |
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ Femma men utiye kitabehu biyemiynihi. |
8. (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. |
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا Fesevfe yuhasebu hısaben yesiyren. |
وَيَنْقَلِبُ إِلَىٰ أَهْلِهِ مَسْرُورًا Ve yenkalibu ila ehlihi mesruren. |
|
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاءَ ظَهْرِهِ Ve emma men utiye kitabehu verae zahrihi. |
|
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا Fesevfe yed’u suburen. |
|
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا Ve yasla se’ıyren. |
|
13. Çünkü o, (Dünya’da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi. |
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا İnnehu kane fiy ehlihi mesruren. |
إِنَّهُ ظَنَّ أَنْ لَنْ يَحُورَ İnnehu zanne en len yehure. |
|
15. Hayır, (kurtuluş yok) şüphesiz ki Rabbi onun yaptıklarını (bir bir) görmekteydi. |
بَلَىٰ إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيرًا Bela inne rabbehu kane bihi basıyren. |
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ Fela uksimü bişşefekı. |
|
17. Geceye ve (insanlarla hayvanların dinlenmeleri için) derleyip topladığına da yemin ederim.. |
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَ Velleyli ve ma veseka. |
وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ Velkameri izetteseka. |
|
19. Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz. |
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍ Leterkebunne tabekan ’an tabekın. |
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ Femalehum la yu’minune. |
|
21. Kur’ân onların karşısında okunduğu zaman secde etmezler. |
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ ۩ Ve iza kurie ’aleyhimülkur’anu la yescudune. |
22. Secde etmek şöyle dursun küfre saplanıp kalanlar (Hakk’ı) yalanlamaya devam ediyorlar. |
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَ Belilleziyne keferu yukezzibune. |
23. Halbuki Allah, onların içlerinde neleri gizlediklerini çok iyi bilir. |
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ Vallahu a’lemu bima yu’une. |
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Febeşşirhüm bi’azabin eliymin. |
|
25. Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar için bitmez-tükenmez mükâfat vardır. |
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ İllelleziyne amenu ve ’amilussalihati lehum erun gayru memnunin. |