Tefhim-ul Kur'an 

1. Gök, yarılıp parçalandığı,

2. Ve ’kendi yaratılış gereğine uygun’ olarak Rabbine boyun eğdiği zaman;

3. Yer, düzlendiği,

4. İçinde olanları dışa atıp boşaldığı

5. Ve ’kendi yaratılış gereğine uygun’ olarak Rabbine boyun eğdiği zaman.

6. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O’na varacaksın.

7. Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,

8. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,

9. Ve kendi yakınlarına da sevinç içinde dönmüş olacaktır.

10. Kimin de kitabı ardından verilirse,

11. O da, helâk (yok olmay)ı çağıracak,

12. Çılgın alevli ateşe girecek.

13. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.

14. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.

15. Hayır; gerçekten onun Rabbi, kendisini çok iyi görendi.

16. Yoo, şafak vaktine yemin ederim,

17. Geceye ve toplayıp taşıdığı şeylere,

18. Ondördüne girdiği zaman aya;

19. Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

20. Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?

21. Kendilerine Kur’an okunduğunda secde etmiyorlar.

22. Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.

23. Oysa Allah, onların içlerinde saklı tutmakta olduklarını daha iyi bilendir.

24. Bu durumda sen, onlara acıklı bir azab ile müjde ver.

25. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükâfat) vardır.