Mustafa İslamoğlu | |
---|---|
إِذَا السَّمَاءُ انْشَقَّتْ İzessemaunşakkat. |
|
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
|
3. ve yeryüzü uçsuz bucaksız bir düzlük haline getirildiğinde, |
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ Ve izel’ardu muddet. |
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ Ve elkat ma fiyha ve tehallet. |
|
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
|
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ Ya eyyuhel’insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan femulakıyhi. |
|
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ Femma men utiye kitabehu biyemiynihi. |
|
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا Fesevfe yuhasebu hısaben yesiyren. |
|
وَيَنْقَلِبُ إِلَىٰ أَهْلِهِ مَسْرُورًا Ve yenkalibu ila ehlihi mesruren. |
|
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاءَ ظَهْرِهِ Ve emma men utiye kitabehu verae zahrihi. |
|
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا Fesevfe yed’u suburen. |
|
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا Ve yasla se’ıyren. |
|
13. oysa o, (vaktiyle) kendi cemaati arasında pek şen şakrak idi; |
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا İnnehu kane fiy ehlihi mesruren. |
إِنَّهُ ظَنَّ أَنْ لَنْ يَحُورَ İnnehu zanne en len yehure. |
|
بَلَىٰ إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيرًا Bela inne rabbehu kane bihi basıyren. |
|
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ Fela uksimü bişşefekı. |
|
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَ Velleyli ve ma veseka. |
|
18. ve safha safha dolunay halini alan ayı (şahit tutuyorum ki |
وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ Velkameri izetteseka. |
19. ey insanlar; mukadder sona doğru) safha safha, adım adım ilerleyeceksiniz. |
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍ Leterkebunne tabekan ’an tabekın. |
20. Peki, onlara ne oluyor ki hala (Hesap Günü`ne) iman etmiyorlar? |
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ Femalehum la yu’minune. |
21. Dahası, kendilerine Kur`an okunduğu zaman onu tasdik edip teslim de olmuyorlar. |
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ ۩ Ve iza kurie ’aleyhimülkur’anu la yescudune. |
22. Aksine, inkarda direnenler (ilahi vahyi) yalanlamakta ısrar ediyor; |
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَ Belilleziyne keferu yukezzibune. |
23. ama Allah içlerinde biriktirip gizlediklerini çok iyi biliyor. |
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ Vallahu a’lemu bima yu’une. |
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Febeşşirhüm bi’azabin eliymin. |
|
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ İllelleziyne amenu ve ’amilussalihati lehum erun gayru memnunin. |