و ك ل kökü Kur'an'da 70 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜZZEMMIL
73:9

وَكِيلًا

vekīlen

vekil

(Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka İlah yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekil tut.

A'RAF
7:89

تَوَكَّلْنَا

tevekkelnā

dayanmışız

"Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah’a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur. Rabbimiz olan Allah’ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah’a tevekkül ettik. ’Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında ’Sen hak ile hüküm ver,’ Sen ’hüküm verenlerin’ en hayırlısısın."

FURKAN
25:43

وَكِيلًا

vekīlen

bekçi

Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?

FURKAN
25:58

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve tevekkül et

Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter.

ŞU'ARA
26:217

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve tevekkül et

Sen, O güçlü ve üstün, esirgeyici olan (Allah’)a tevekkül et.

NEML
27:79

فَتَوَكَّلْ

fetevekkel

o halde tevekkül et

Sen, artık Allah’a tevekkül et; çünkü sen apaçık olan hak üzerindesin.

KASAS
28:28

وَكِيلٌ

vekīlun

vekildir

(Musa) Dedi ki "Bu, benimle senin aranda olan (bir antlaşma)dır. Bu durumda iki süreden hangisini yerine getirirsem, artık bana karşı bir haksızlık söz konusu olamaz. Allah, söylediklerimize vekildir."

İSRA
17:2

وَكِيلًا

vekīlen

bir vekil

Musa’ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları’na kılavuz kıldık.

İSRA
17:54

وَكِيلًا

vekīlen

bir vekil

Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azaplandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.

İSRA
17:65

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

"Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter.

İSRA
17:68

وَكِيلًا

vekīlen

bir koruyucu

Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız.

İSRA
17:86

وَكِيلًا

vekīlen

bir yardımcı

Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için Bize karşı bir vekil bulamazsın.

YUNUS
10:71

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

güvendim

Onlara Nuh’un haberini oku. Hani kavmine demişti ki "Ey kavmim, benim makamım ve Allah’ın ayetleriyle hatırlatmalarım eğer size ağır geliyorsa ben, şüphesiz Allah’a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla toplanıp yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz size örtülü kalmasın (veya tasa konusu olmasın), sonra hakkımdaki hükmünüzü -bana süre tanımaksızın- verin.

YUNUS
10:84

تَوَكَّلُوا

tevekkelū

güvenin

Musa dedi ki "Ey kavmim, eğer siz Allah’a iman edip Müslüman olmuşsanız artık yalnızca O’na tevekkül edin."

YUNUS
10:85

تَوَكَّلْنَا

tevekkelnā

güvendik

Dediler ki "Biz Allah’a tevekkül ettik; Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne (konusu) kılma."

YUNUS
10:108

بِوَكِيلٍ

bivekīlin

bir vekil

De ki "Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim."

HUD
11:12

وَكِيلٌ

vekīlun

vekildir

Şimdi onların "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah herşeye vekildir.

HUD
11:56

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

güvendim

"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)"

HUD
11:88

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

güvendim

Dedi ki "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni Kendisi’nden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O’na tevekkül ettim ve O’na içten yönelip-dönerim."

HUD
11:123

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve dayan

Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır, bütün işler O’na döndürülür; öyleyse O’na kulluk edin ve O’na tevekkül edin. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

YUSUF
12:66

وَكِيلٌ

vekīlun

vekildir

"Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem." dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki "Allah, söylediklerimize vekildir."

YUSUF
12:67

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

tevekkül ettim

Ve dedi ki "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler."

YUSUF
12:67

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

tevekkül etsinler

Ve dedi ki "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler."

YUSUF
12:67

الْمُتَوَكِّلُونَ

l-mutevekkilūne

tevekkül edenler

Ve dedi ki "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler."

EN'ÂM
6:66

بِوَكِيلٍ

bivekīlin

vekil

Senin kavmin, O (Kur’an) hak iken onu yalanladı. De ki "Ben, üzerinize bir vekil değilim."

EN'ÂM
6:89

وَكَّلْنَا

vekkelnā

biz vekil bırakmışızdır

Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre sapıyorlarsa, andolsun, Biz buna (karşı) inkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.

EN'ÂM
6:102

وَكِيلٌ

vekīlun

vekildir

İşte Rabbiniz olan Allah budur. O’ndan başka İlah yoktur. Herşeyin Yaratıcısı’dır, öyleyse O’na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir.

EN'ÂM
6:107

بِوَكِيلٍ

bivekīlin

vekil

Eğer Allah dileseydi onlar şirk koşmazdı. Biz seni onlar üzerinde bir gözetleyici kılmadık; sen onlar üzerinde bir vekil değilsin.

ZÜMER
39:38

يَتَوَكَّلُ

yetevekkelu

dayanırlar

Andolsun, onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki "Gördünüz mü-haber verin; Allah’tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O’nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O’nun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi" De ki "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O’na tevekkül etsinler."

ZÜMER
39:38

الْمُتَوَكِّلُونَ

l-mutevekkilūne

tevekkül edenler

Andolsun, onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki "Gördünüz mü-haber verin; Allah’tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O’nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O’nun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi" De ki "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O’na tevekkül etsinler."

ZÜMER
39:41

بِوَكِيلٍ

bivekīlin

vekil

Şüphesiz, sana Biz Kitab’ı insanlar için hak olmak üzere indirdik. Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.

ZÜMER
39:62

وَكِيلٌ

vekīlun

vekildir

Allah, herşeyin Yaratıcısı’dır. O, herşey üzerinde vekildir.

ŞURA
42:6

بِوَكِيلٍ

bivekīlin

bir vekil

Allah’ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin.

ŞURA
42:10

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

dayandım

Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey; artık O’nun hükmü Allah’ındır. İşte Rabbim olan Allah. Ben O’na tevekkül ettim ve yalnızca O’na dönüp-yönelirim.

ŞURA
42:36

يَتَوَكَّلُونَ

yetevekkelūne

dayananlar (için)

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah Katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir;

NAHL
16:42

يَتَوَكَّلُونَ

yetevekkelūne

dayanmaktadırlar

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

NAHL
16:99

يَتَوَكَّلُونَ

yetevekkelūne

dayananlar

Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur.

İBRAHIM
14:11

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

Resulleri onlara dediler ki "Doğrusu biz, sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah’ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değil. Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etmelidirler."

İBRAHIM
14:12

نَتَوَكَّلَ

netevekkele

dayanmayalım

"Bize ne oluyor ki, Allah’a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir. Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz. Tevekkül edenler Allah’a tevekkül etmelidirler."

İBRAHIM
14:12

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

"Bize ne oluyor ki, Allah’a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir. Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz. Tevekkül edenler Allah’a tevekkül etmelidirler."

İBRAHIM
14:12

الْمُتَوَكِّلُونَ

l-mutevekkilūne

tevekkül edenler

"Bize ne oluyor ki, Allah’a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir. Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz. Tevekkül edenler Allah’a tevekkül etmelidirler."

SECDE
32:11

وُكِّلَ

vukkile

vekil edilen

De ki "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız."

MÜLK
67:29

تَوَكَّلْنَا

tevekkelnā

dayanmışızdır

De ki "O (Allah) Rahman olan (esirgeyen koruyan)dır; biz O’na iman ettik ve O’na tevekkül ettik. Artık siz kimin açık bir sapmışlık içinde olduğunu pek yakında bileceksiniz."

ANKEBUT
29:59

يَتَوَكَّلُونَ

yetevekkelūne

dayanmaktadırlar

Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

RA'D
13:30

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

dayandım

Böylece Biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye. Oysa onlar Rahman’a nankörlük ediyorlar. De ki "O, benim Rabbimdir, O’ndan başka İlah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim ve son dönüş O’nadır."

ENFAL
8:2

يَتَوَكَّلُونَ

yetevekkelūne

tevekkül ederler

Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.

ENFAL
8:49

يَتَوَكَّلْ

yetevekkel

dayanırsa

Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı "Bunları (Müslümanları) dinleri aldattı." Oysa kim Allah’a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENFAL
8:61

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve dayan

Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.

ÂL-I İMRAN
3:122

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

O zaman sizden iki grup, neredeyse ’çözülüp geri çekilmek’ istemişti. Oysa Allah onların (Velisi) yardımcısıydı. Artık mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etmelidir.

ÂL-I İMRAN
3:159

فَتَوَكَّلْ

fetevekkel

dayan

Allah’tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.

ÂL-I İMRAN
3:159

الْمُتَوَكِّلِينَ

l-mutevekkilīne

kendine dayanıp güvenenleri

Allah’tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.

ÂL-I İMRAN
3:160

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi ’yapayalnız ve yardımsız’ bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

ÂL-I İMRAN
3:173

الْوَكِيلُ

l-vekīlu

vekildir

Onlar, kendilerine insanlar "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir.

AHZAB
33:3

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve dayan

Allah’a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.

AHZAB
33:3

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

Allah’a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.

AHZAB
33:48

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve dayan

Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

AHZAB
33:48

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

NISA
4:81

وَتَوَكَّلْ

ve teve kkel

ve dayan

"Tamam-kabul" derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

NISA
4:81

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

"Tamam-kabul" derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

NISA
4:109

وَكِيلًا

vekīlen

vekil

İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Peki kıyamet günü onlardan yana Allah’a mücadele edecek kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir?

NISA
4:132

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter.

NISA
4:171

وَكِيلًا

vekīlen

vekil olarak

Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah’a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah’ın elçisi ve kelimesidir. Onu (‘OL’ kelimesini) Meryem’e yöneltmiştir ve O’ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek İlah’tır. O, çocuk sahibi olmaktan Yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.

TALAK
65:3

يَتَوَكَّلْ

yetevekkel

dayanırsa

Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.

MÜCADELE
58:10

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

Şüphesiz ’gizli toplantıların fısıldaşmaları’ (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

TEĞABUN
64:13

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

Allah; O’ndan başka İlah yoktur. Öyleyse mü’minler (yalnızca) Allah’a tevekkül etsinler.

MAIDE
5:11

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

Ey iman edenler, Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allah’tan korkup-sakının. Mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.

MAIDE
5:23

فَتَوَكَّلُوا

fetevekkelū

dayanın

Korkanlar arasında olup da Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki kişi "Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü’minlerdenseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin." dedi.

MÜMTEHINE
60:4

تَوَكَّلْنَا

tevekkelnā

dayandık

İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır. Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki "Biz, sizlerden ve Allah’ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkar ettik. Sizinle aramızda, siz Allah’a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir." Ancak İbrahim’in babasına "Sana bağışlanma dileyeceğim, ama Allah’tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm yetmez." demesi hariç. "Ey Rabbimiz, biz Sana tevekkül ettik ve ’içten Sana yöneldik.’ Dönüş Sanadır."

TEVBE
9:51

فَلْيَتَوَكَّلِ

felyetevekkeli

dayansınlar

De ki "Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler."

TEVBE
9:129

تَوَكَّلْتُ

tevekkeltu

dayandım

Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki "Bana Allah yeter. O’ndan başka İlah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O’dur."