Süleyman Ateş 

1. Güneş büzüldüğü zaman,

2. Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman,

3. Dağlar yürütüldüğü zaman,

4. On aylık gebe develer başı boş bırakıldığı zaman,

5. Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman,

6. Denizler kaynatıldığı zaman,

7. Nefisler çiftleştirildiği zaman.

8. Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza

9. "Hangi günâh(ı) yüzünden öldürüldü?" diye.

10. (Amel) defterler(i) açılıp yayıldığı zaman,

11. Gök sıyrılıp açıldığı zaman,

12. Cehennem alevlendirildiği zaman,

13. Cennet yaklaştırıldığı zaman,

14. Her can, ne yapıp getirdiğini bilir.

15. Yoo, yemin ederim o geri kalıp gizlenenlere;

16. Akıp gidenlere, dönüp saklananlara,

17. Sırtını dönen geceye,

18. Soluk almağa başlayan sabaha,

19. (Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrâil’in) sözüdür.

20. (O elçi,) Güçlüdür, Arşın sâhibi (Allâh) katında yücedir.

21. Orada (kendisine) itâ’at edilen, güvenilendir.

22. Arkadaşınız cinli değildir.

23. Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.

24. O, gayb hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.

25. O (Kur’ân) kovulmuş şeytânın sözü değildir.

26. O halde nereye gidiyorsunuz?

27. O, âlemlere öğüttür.

28. Aranızdan doğru hareket etmek isteyen için;

29. Âlemlerin Rabbi Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz.