ر ج ع kökü Kur'an'da 104 defa geçmektedir.

AYETLER

ÂLAK
96:8

الرُّجْعَىٰ

r-ruc’ǎā

dönüş

Şüphesiz, dönüş yalnızca Rabbinedir.

FECR
89:28

ارْجِعِي

İrciǐy

dön

Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön.

KAF
50:3

رَجْعٌ

rac’ǔn

bir dönüştür

"Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."

TARIK
86:8

رَجْعِهِ

rac’ǐhi

onu tekrar döndürmeye

Şüphesiz (Allah), onu yeniden-döndürmeye güç yetirendir.

TARIK
86:11

الرَّجْعِ

r-rac’ǐ

dönüşlü

Dönüşlü olan göğe andolsun.

A'RAF
7:150

رَجَعَ

raceǎ

döndü(ğü)

Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi.

A'RAF
7:168

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler (diye)

Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsünler.

A'RAF
7:174

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

döner(yola gelir)ler

İşte Biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.

YASIN
36:22

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

"Bana ne oluyor ki, beni yaratana kulluk etmeyecekmişim? Siz O’na döndürüleceksiniz."

YASIN
36:31

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

bir daha dönmezler

Görmüyorlar mı, kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik? Onlar, bir daha kendilerine dönmemektedirler.

YASIN
36:50

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönmeye

Artık ne bir tavsiyede bulunmağa güç yetirebilirler, ne ailelerine dönebilirler.

YASIN
36:67

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

geri dönmeye

Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.

YASIN
36:83

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Herşeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. Siz O’na döndürüleceksiniz.

FATIR
35:4

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülecektir

Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlandı. (En sonunda bütün) İşler Allah’a döndürülür.

MERYEM
19:40

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürülürler

Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere Biz varis olacağız ve onlar Bize döndürülecekler.

TA-HA
20:40

فَرَجَعْنَاكَ

feraceǎ’nāke

böylece seni geri verdik

"Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, Biz seni tasadan kurtarmış ve seni ’esaslı bir denemeden geçirip-denemiştik.’ Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa."

TA-HA
20:86

فَرَجَعَ

feraceǎ

bunun üzerine döndü

Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?"

TA-HA
20:89

يَرْجِعُ

yerciǔ

dönemez

Onun kendilerine bir sözle cevap vermediğini ve onlara bir zarar veya fayda sağlamaya gücü olmadığını görmüyorlar mı?

TA-HA
20:91

يَرْجِعَ

yerciǎ

dönünceye

Demişlerdi ki "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız."

VAKI'A
56:87

تَرْجِعُونَهَا

terciǔnehā

onu geri döndürsenize

Eğer doğru söylüyorsanız, onu, (çıkmakta olan canı) geri çevirsenize.

NEML
27:28

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

başvuruyorlar

"Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"

NEML
27:35

يَرْجِعُ

yerciǔ

dönecekler

"Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler."

NEML
27:37

ارْجِعْ

İrciǎ’

dön (söyle)

"Sen onlara dön, Biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve Biz onları ordan horlanmış-aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız."

KASAS
28:39

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürülmeyeceklerini

O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

KASAS
28:70

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

O, Allah’tır, Kendisi’nden başka İlah yoktur. İlkte de, sonda da hamd O’nundur. Hüküm O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz.

KASAS
28:88

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Ve Allah ile beraber başka bir İlah’a tapma. O’ndan başka İlah yoktur. O’nun yüzünden (zatından) başka herşey helak olucudur. Hüküm O’nundur ve siz O’na döndürüleceksiniz.

YUNUS
10:4

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşü

Sizin tümünüzün dönüşü O’nadır. Allah’ın va’di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur. İnkar edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.

YUNUS
10:23

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Ama (Allah) onları kurtarınca, hemen haksız yere, yeryüzünde taşkınlığa koyulurlar. Ey insanlar, sizin taşkınlığınız, ancak kendi aleyhinizedir; (bu) dünya hayatının geçici metaıdır. Sonra dönüşünüz Bizedir, Biz de yaptıklarınızı size haber vereceğiz.

YUNUS
10:46

مَرْجِعُهُمْ

merciǔhum

onların dönüşü

Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri Bizedir, sonra Allah işlediklerine şahiddir.

YUNUS
10:56

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürülürsünüz

O, diriltir ve öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz.

YUNUS
10:70

مَرْجِعُهُمْ

merciǔhum

dönüşleri

(Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri Bizedir; sonra da inkara sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.

HUD
11:4

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Sizin dönüşünüz Allah’adır. O, herşeye güç yetirendir.

HUD
11:34

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

"Eğer Allah sizi azdırmayı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdümün size yararı olmaz. O sizin Rabbinizdir ve O’na döndürüleceksiniz."

HUD
11:123

يُرْجَعُ

yurceǔ

döndürülür

Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır, bütün işler O’na döndürülür; öyleyse O’na kulluk edin ve O’na tevekkül edin. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

YUSUF
12:46

أَرْجِعُ

erciǔ

dönerim

(Zindana gidip) "Yusuf, ey doğru (sözlü insan).. Yedi besili ineği yedi zayıf (ineğin) yediği ve yedi yeşil başakla diğerleri kuru olan (rüya) konusunda bize fetva ver. Umarım ki insanlara da (senin söylediklerinle) dönerim, belki onlar (bunun anlamını) öğrenmiş olurlar."

YUSUF
12:50

ارْجِعْ

rciǎ’

dön

Hükümdar dedi ki "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

YUSUF
12:62

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

geri dönerler

Yardımcılarına dedi ki "Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler."

YUSUF
12:63

رَجَعُوا

raceǔ

döndükleri

Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."

YUSUF
12:81

ارْجِعُوا

İrciǔ

dönün

"Dönün babanıza ve deyin ki ’-Ey babamız, senin oğlun gerçekten hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın kollayıcıları değiliz."

EN'ÂM
6:36

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürülürler

Ancak dinleyenler icabet eder. Ölüleri (ise,) onları da Allah diriltir. Sonra O’na döndürülürler.

EN'ÂM
6:60

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Sizi geceleyin öldüren (uyutan) ve gündüzün ’güç yetirip etkilemekte (yapıp kazanmakta) olduklarınızı’ bilen, sonra adı konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten (uyandıran) O’dur. Sonra ’en son dönüşünüz’ O’nadır. Sonra yapmakta olduklarınızı size O haber verecektir.

EN'ÂM
6:108

مَرْجِعُهُمْ

merciǔhum

dönüşleri

Allah’tan başka yalvarıp-yakardıklarına (taptıklarına) sövmeyin; sonra onlar da haddi aşarak bilmeksizin Allah’a söverler. İşte böyle, Biz her ümmete yaptıklarını süslü (çekici) gösterdik, sonra onların son varışları Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını onlara haber verecektir.

EN'ÂM
6:164

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

De ki "O, herşeyin Rabbi iken, ben Allah’tan başka bir Rab mi arayayım? Hiçbir nefis, kendisinden başkasının aleyhine (günah) kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının günah yükünü taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. O, size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir."

SAFFAT
37:68

مَرْجِعَهُمْ

merciǎhum

dönecekleri yer

Sonra onların dönecekleri yer, elbette (yine) çılgınca yanan ateştir.

LOKMAN
31:15

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi Bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın) da onlara iyilikle (ma’ruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve Bana ’gönülden-katıksız olarak yönelenin’ yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, böylece Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.

LOKMAN
31:23

مَرْجِعُهُمْ

merciǔhum

onların dönüşleri

Kim de inkar ederse, artık onun inkarı seni hüzne kaptırmasın. Onların dönüşü Bizedir, artık Biz de onlara yaptıklarını haber vereceğiz. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.

SEBE
34:31

يَرْجِعُ

yerciǔ

atarlarken

İnkar edenler dedi ki "Biz kesin olarak, ne bu Kur’an’a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip-çevirir (birbirlerine yöneltirler). Za’fa uğratılan (müstaz’af)lar, büyüklük taslayanlara derler ki "Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü’min (kimse)ler olurduk."

ZÜMER
39:7

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Eğer inkar edecek olursanız, artık şüphesiz Allah size karşı hiçbir ihtiyacı olmayandır ve O, kulları için inkara rıza göstermez. Ve eğer şükrederseniz, sizin (yararınız) için ondan razı olur. Hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz, böylece yaptıklarınızı size haber verecektir. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.

ZÜMER
39:44

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

De ki "Şefaatin tümü Allah’ındır. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Sonra O’na döndürüleceksiniz."

MÜ'MIN
40:77

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürüleceklerdir

Şu halde sen sabret, hiç şüphesiz Allah’ın va’di haktır. Sonunda ya onlara va’dettiğimiz (azab)in bir kısmını sana göstereceğiz ya da senin hayatına son vereceğiz. Nihayet onlar Bize döndürülecekler.

FUSSILET
41:21

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürülüyorsunuz

Kendi derilerine dediler ki "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki "Herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O’na döndürülüyorsunuz."

FUSSILET
41:50

رُجِعْتُ

ruciǎ’tu

götürülmüş olsam bile

Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer Rabbime döndürülsem bile, muhakkak O’nun Katında benim için daha güzel olanı vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azaptan taddıracağız.

ZUHRUF
43:28

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler (diye)

Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah’a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı-bıraktı.

ZUHRUF
43:48

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler

Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azapla yakalayıverdik.

ZUHRUF
43:85

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü Kendisi’nin olan (Allah) ne Yücedir. Kıyamet-saatinin ilmi O’nun Katındadır ve O’na döndürüleceksiniz.

CASIYE
45:15

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim kötülük yaparsa, artık o da kendi aleyhinedir. Sonra siz Rabbinize döndürüleceksiniz.

AHKAF
46:27

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

(küfürlerinden) dönerler

Andolsun, Biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık.

ENBIYA
21:13

وَارْجِعُوا

verciǔ

ve dönün

"Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz."

ENBIYA
21:35

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.

ENBIYA
21:58

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

müracaat ederler (diye)

Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.

ENBIYA
21:64

فَرَجَعُوا

feraceǔ

döndüler

Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.

ENBIYA
21:93

رَاجِعُونَ

rāciǔne

döneceklerdir

Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi Bize döneceklerdir.

ENBIYA
21:95

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

bir daha geri dönemezler

Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.

MÜ'MINUN
23:60

رَاجِعُونَ

rāciǔne

dönecekler

Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;

MÜ'MINUN
23:99

ارْجِعُونِ

rciǔni

beni geri döndür

Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki "Rabbim, beni geri çevirin."

MÜ'MINUN
23:115

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürülmeyeceğinizi

"Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?"

SECDE
32:11

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürülürsünüz

De ki "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız."

SECDE
32:12

فَارْجِعْنَا

ferciǎ’nā

bizi geri döndür

Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak "Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız" (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.

SECDE
32:21

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler

Andolsun, Biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azapdan önce, yakın (dünyevi) azaptan da taddıracağız.

MÜLK
67:3

فَارْجِعِ

ferciǐ

döndür de (bak)

O, biri diğeriyle ’tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir ’çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?

MÜLK
67:4

ارْجِعِ

rciǐ

döndür (bak)

Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.

RUM
30:11

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürülürsünüz

Allah, yaratmayı başlatır, sonra onu iade eder, sonra da siz O’na döndürülürsünüz.

RUM
30:41

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler (diye)

İnsanların kendi ellerinin kazandığı dolayısıyla, karada ve denizde fesad ortaya çıktı. Umulur ki, dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını kendilerine taddırmaktadır.

ANKEBUT
29:8

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik. Eğer onlar, hakkında bilgin olmayan şeyle Bana ortak koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda, onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Artık yaptıklarınızı size haber vereceğim.

ANKEBUT
29:17

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

"Siz yalnızca Allah’tan başka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah’tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah’ın Katında arayın, O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Siz O’na döndürüleceksiniz."

ANKEBUT
29:57

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra Bize döndürüleceksiniz.

HAC
22:76

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülür

O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Bütün işler Allah’a döndürülür.

BAKARA
2:18

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönecek

Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.

BAKARA
2:28

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Nasıl oluyor da Allah’ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.

BAKARA
2:46

رَاجِعُونَ

rāciǔne

döneceklerdir

Onlar, (mü’minler ise), şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şüphesiz, O’na döneceklerini bilirler.

BAKARA
2:156

رَاجِعُونَ

rāciǔne

döneceğiz

Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki "Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz."

BAKARA
2:196

رَجَعْتُمْ

raceǎ’tum

döndüğünüz

Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, haccda üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram’da olmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır.

BAKARA
2:210

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülür

Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah’ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah’a döner.

BAKARA
2:230

يَتَرَاجَعَا

yeterāceǎā

tekrar birbirlerine dönmelerinde

Yine onu (kadını üçüncü defa) boşarsa, (kadın) onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. Eğer (bu koca da) onu boşarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah’ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine dönmelerinde ikisi için günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk için bunları (böyle) açıklar.

BAKARA
2:245

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceksiniz

Allah’a karşılığını çok artırma ile kat kat artıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O’na döndürüleceksiniz.

BAKARA
2:281

تُرْجَعُونَ

turceǔne

döndürüleceğiniz

Allah’a döneceğiniz günden sakının. Sonra herkese kazandığı eksiksizce ödenecek ve onlara haksızlık yapılmayacaktır.

ENFAL
8:44

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülecektir

Karşı karşıya geldiğinizde, Allah, ’olacağı olan işi gerçekleştirmek’ için, onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Ve (bütün) işler Allah’a döndürülür.

ÂL-I İMRAN
3:55

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Hani Allah, İsa’ya demişti ki "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim."

ÂL-I İMRAN
3:72

يَرْجِعُونَ

yerciǔne

dönerler

Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki "İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkar edin. Belki onlar da dönerler."

ÂL-I İMRAN
3:83

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürüleceklerdir

Peki onlar, Allah’ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O’na teslim olmuştur ve O’na döndürülmektedirler.

ÂL-I İMRAN
3:109

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülür

Göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır ve (bütün) işler Allah’a döndürülür.

AHZAB
33:13

فَارْجِعُوا

ferciǔ

dönün

Onlardan bir grup da hani şöyle demişti "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.

NUR
24:28

ارْجِعُوا

rciǔ

dönün!

Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin; ve eğer "Dönün" denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir.

NUR
24:28

فَارْجِعُوا

ferciǔ

o halde dönün

Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin; ve eğer "Dönün" denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir.

NUR
24:64

يُرْجَعُونَ

yurceǔne

döndürül(üp götürül)dükleri

Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir. Ve O’na döndürülecekleri gün, yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah, herşeyi bilendir.

MUNAFIKUN
63:8

رَجَعْنَا

raceǎ’nā

dönersek

Derler ki, "Andolsun, Medine’ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp-çıkaracaktır." Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah’ın, O’nun Resûlü’nün ve mü’minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.

MAIDE
5:48

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşü

Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ’bir şahid-gözetleyici’ olarak Kitab’ı (Kur’an’ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.

MAIDE
5:105

مَرْجِعُكُمْ

merciǔkum

dönüşünüz

Ey iman edenler, üzerinizdeki (yükümlülük) kendi nefislerinizdir. Siz doğru yola erişirseniz, sapan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.

MÜMTEHINE
60:10

تَرْجِعُوهُنَّ

terciǔhunne

onları geri döndürmeyin

Ey iman edenler, mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü’min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü’min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü’min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HADID
57:5

تُرْجَعُ

turceǔ

döndürülecektir

Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. (Sonunda bütün) işler Allah’a döndürülür.

HADID
57:13

ارْجِعُوا

rciǔ

dönün

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azap vardır.

TEVBE
9:83

رَجَعَكَ

raceǎke

seni döndürürse

Bundan böyle, Allah seni onlardan bir topluluğun yanına döndürür de, (yine savaşa) çıkmak için senden izin isterlerse, de ki "Kesin olarak benimle hiçbir zaman (savaşa) çıkamazsınız ve kesin olarak benimle bir düşmana karşı savaşamazsınız. Çünkü siz oturmayı ilk defa hoş gördünüz; öyleyse geride kalanlarla birlikte oturun."

TEVBE
9:94

رَجَعْتُمْ

raceǎ’tum

geri dönüp geldiğiniz

Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki "Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O’nun elçisi de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yaptıklarınızı size haber verecektir."

TEVBE
9:122

رَجَعُوا

raceǔ

dönüp geldikleri

Mü’minlerin tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde derin bir kavrayış edinmek (tafakkuhta bulunmak) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için (geride kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp-sakınırlar.