Sadık Türkmen 

1. Birbirlerine neyi sorup duruyorlar;

2. O büyük haberi?

3. Üzerinde anlaşamadıkları şeyi mi?.

4. Hayır hayır, ileride bilecekler.

5. Hayır hayır, ileride bir kez daha bilecekler!

6. Biz, yeryüzünü bir sergi yaptık değil mi?

7. Dağları da birer kazık!

8. Sizleri (ruh ve bedenlerinizi) eşleşmiş olarak yarattık.

9. Uykunuzu, bir dinlenme yaptık.

10. Geceyi, bir örtü/elbise yaptık.

11. Gündüzü, geçim zamanı kıldık.

12. Üstünüzde, yedi güçlü gök (yedi kat göğü) bina ettik.

13. Bir de ısı ve ışık yayan bir lâmba (Güneş) oluşturduk.

14. Yoğunlaşmış bulutlardan, şarıl şarıl bir su indirdik.

15. Onunla taneleri ve bitkileri çıkaralım diye.

16. Ve sarmaş dolaş bahçeler...

17. Şüphesiz ayırma günü, belirlenmiş bir vakittir.

18. O gün, Sûr’a üfürülür, bölük bölük gelirsiniz!

19. Gökyüzü açılmış, kapı kapı olmuştur!

20. Dağlar yürütülmüş, artık bir serap olmuştur!

21. Şüphesiz ki cehennem suçluları bekler.

22. Azgınların dönüp varacakları yerdir.

23. Sonsuz devirlerce, orada sürekli kalıcıdırlar.

24. Orada, ne bir serinlik tadarlar, ne de bir içecek.

25. Sadece kaynar bir su ve buzlu bir irin...

26. (yaptıklarına karşılık) uygun bir ceza olarak!

27. Doğrusu onlar, hiçbir hesab ummuyorlardı.

28. Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlayıp durmuşlardı.

29. Biz de herşeyi sayan/konuşan/ortaya döken bir kitaba/sicil dosyasına yazmıştık/kaydetmiştik.

30. Şimdi tadın! Artık size, azaptan başka bir şey artırmayacağız!

31. Şüphesiz sakınanlar için bir kurtuluş vardır.

32. Nice bahçeler, nice bağlar,

33. Göz alıcı, aynı yaşta/gencecik harika eşler.

34. Ve dolup taşan kadehler...

35. Orada ne bir boş söz, ne de bir yalan işitirler.

36. Rabbinden bir karşılık, yeterli bir bağış olarak...

37. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, çok merhametli olandan! O’na karşı hitap etmeye güç yetiremezler!

38. O gün, ruh (Cebrail) ve melekler, saf saf kıyama dururlar! Rahmân’ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar, konuşamazlar! O da ancak doğruyu söyler!

39. Işte bu, gerçek gündür. O halde dileyen kimse Rabbine varan bir yol tutar.

40. Doğrusu biz sizi, yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, ellerinin takdim ettiğine/önceden gönderdiğine bakar ve inkârcı/kâfir "Ah ne olurdu, toprak olsaydım!" der.