Abdullah Parlıyan | |
---|---|
1. Yeryüzünde yarattıklarının hepsine, şefkatle acıyarak muamele eden Allah, |
الرَّحْمَٰنُ Er rahman. |
عَلَّمَ الْقُرْآنَ Alleme lkur’ane. |
|
خَلَقَ الْإِنْسَانَ Halekal insane. |
|
4. Diğer yaratıklardan farklı olsunlar diye, insanlara düşünmeyi ve konuşmayı da öğretti. |
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ Allemehul beyan. |
الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ Eş şemsu vel kameru bi husban. |
|
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ Ven necmu veş şeceru yescudan. |
|
وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ Ves semae rafeaha ve vedaal mizan. |
|
8. ki, siz ey insanlar! Doğruluk ve haklılık ölçüsünden şaşmayasınız. |
أَلَّا تَطْغَوْا فِي الْمِيزَانِ Ella tatğav fil mizan. |
9. Öyleyse yaptığınız herşeyi adaletle tartın ve hiç bir ölçüyü eksik tutmayın. |
وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ Ve ekıymul vezne bil kıstı ve la tuhsirul mizan. |
10. Allah yeryüzünü, bütün canlı varlıklar için genişletip yaymıştır. |
وَالْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ Vel erda vedaaha lil enam. |
فِيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْأَكْمَامِ Fiha fakihetuv ven nahlu zatul ekmani. |
|
12. ve yapraklı, kabuklu taneler ve hoş kokulu bitkileriyle. |
وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ Vel habbu zul asfi ver rayhan. |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
14. O insanı çömlek gibi, vurulduğunda çınlayan, kupkuru bir çamurdan yarattı. |
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ Halekal’insane min salsalin kelfahhari. |
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ Ve hale kalcanne min maricin min narin. |
|
16. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin, hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
17. O, mevsimlere göre yer değiştiren, doğu noktalarının da batı noktalarının da Rabbidir O. |
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyni. |
18. Artık siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
19. Suyu acı ve tatlı iki denizi, birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. |
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ Mereclbahreyni yeltekıyani. |
20. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. |
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِ Beynehuma berzahun la yebğıyani. |
21. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
22. Tatlı ve tuzlu suyu olan bu iki denizden de, inci ve mercanlar çıkar. |
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ Yahrucu minhumellu’lu velmercanu. |
23. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
24. Denizlerde dağlar gibi yüzüp giden, kocaman gemiler de, O’nun kanun ve emriyle yüzmektedirler. |
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَآتُ فِي الْبَحْرِ كَالْأَعْلَامِ Ve lehulcevarilmunşeatu fiylbahri kela’lami. |
25. Peki öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ Kullu men ’aleyha famin |
|
27. Ancak büyüklük, ihtiyaçsızlık ve ikram sahibi olan Allah, daima baki kalacaktır. |
وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ Ve yebka vechu rabbike zulcelali vel’ikrami. |
28. Buna rağmen siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
يَسْأَلُهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ Yes’eluhu men fiyssemavati vel’ardı kulle yevmin huve fiy şe’nin. |
|
30. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ الثَّقَلَانِ Senefruğu lekum eyyuhessekaleni. |
|
32. Bu durumda siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَنْ تَنْفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانْفُذُوا ۚ لَا تَنْفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ Ya ma’şerelcinni vel’insi inisteta’tum en tenfusu min aktarissemavati vel’ardı fenfuzu la tenfizune illa bisultanin. |
|
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِ Yurselu ’aleykuma şuvazun min narin ve nuhasun fela tentesırani. |
|
36. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
فَإِذَا انْشَقَّتِ السَّمَاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِ Feizenşakkatesissemau fekanet verdeten keddihani. |
|
38. öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْأَلُ عَنْ ذَنْبِهِ إِنْسٌ وَلَا جَانٌّ Feyevmeizin la yus’elu ’an zenbihi insun vela cannun. |
|
40. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani |
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ Yu’refulmucrimune bisiymahum feyu’hazu binnevasıy vel’akdami. |
|
42. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ Hazihi cehennemulletiy yukezzibu bihelmucrimune. |
|
44. Onlar cehennemle, içecekleri kaynar suyun arasında dolanıp dururlar. |
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ Yetufune beyneha ve beyne hamiymin anin. |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
46. Hesap vermek için, Rabbinizin huzurunda durmaktan korkan kula, iki cennet vardır. |
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ Ve limen hafe mekame rabbihi cennetani. |
47. Artık siz ey iki topluluk! Rabbinizin nimetlerinden hangi birisini yalanlayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
ذَوَاتَا أَفْنَانٍ Zevata efnanin. |
|
49. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ Fiyhima ’aynani tecriyani. |
|
51. Artık siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
52. O iki cennetin ikisinde de, her türlü meyveden çift çift vardır. |
فِيهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِ Fiyhima min kulli fakihetin zevcani. |
53. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezziban. |
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ ۚ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ Muttekiiyne ala furuşim betainuha min istebrak ve cenel cenneteyni dan. |
|
55. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ Fihinne kasıratut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve la can. |
|
57. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ Ke ennehunnel yakıtı vel mercan. |
|
59. Öyleyse siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe be eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ Hel cezaul ıhsani illel ihsan. |
|
61. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِ Ve min dunihima cennetan. |
|
63. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
مُدْهَامَّتَانِ Mudhammetan |
|
65. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bu nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ Fihima aynani neddahatan. |
|
67. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangi birini yalanlayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
68. O iki cennetin ikisinde de, çeşit çeşit meyveler, hurmalar ve narlar olacak. |
فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ Fihima fakihetuv ve nahluv ve rumman |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
70. O cennetlerde huyları güzel, yüzleri güzel, hayırlı kadınlar vardır. |
فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌ Fihinne hayratun hısan |
71. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin hangi nimetlerini, yalan sayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
72. Çadırlarına kapanmış, gözlerini yalnızca kocalarına çevirmiş huriler vardır. |
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ Hurum maksuratun fil hıyam |
73. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini inkâr edebilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
74. Daha önce ne bir insanın, ne de bir cinnin dokunmadığı eşler. |
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ Lem yatmishunne insun kablehum ve la can |
75. O halde siz ey iki topluluk! Rabbinizin bunca nimetlerinden, hangisini yalanlayabilirsiniz? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍ Muttekiiyne ala rafrafin hudriv ve abkariyyin hısan |
|
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ Tebarakesmu rabbike zil celali vel ikram. |