| Hayrat Neşriyat | |
|---|---|
|
الرَّحْمَٰنُ Er rahman. |
|
|
عَلَّمَ الْقُرْآنَ Alleme lkur’ane. |
|
|
خَلَقَ الْإِنْسَانَ Halekal insane. |
|
|
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ Allemehul beyan. |
|
|
الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ Eş şemsu vel kameru bi husban. |
|
|
6. (Gövdesiz olarak yerde biten) bitkiler de ağaçlar da (Allah`a) secde ederler. |
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ Ven necmu veş şeceru yescudan. |
|
7. Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu. |
وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ Ves semae rafeaha ve vedaal mizan. |
|
أَلَّا تَطْغَوْا فِي الْمِيزَانِ Ella tatğav fil mizan. |
|
|
9. Ve tartmayı adâletle dosdoğru yapın, hem tartıda eksiklik etmeyin! |
وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ Ve ekıymul vezne bil kıstı ve la tuhsirul mizan. |
|
10. Yere gelince, onu mahlûkat için alçalttı (yaşamaya elverişli bir şekilde döşedi). |
وَالْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ Vel erda vedaaha lil enam. |
|
فِيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْأَكْمَامِ Fiha fakihetuv ven nahlu zatul ekmani. |
|
|
وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ Vel habbu zul asfi ver rayhan. |
|
|
13. (Ey insanlar ve cinler!) O hâlde Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
14. (O,) insanı pişmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı. |
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ Halekal’insane min salsalin kelfahhari. |
|
15. Cânnı (cinlerin babasını) ise, ateşin dumansız alevinden yarattı. |
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ Ve hale kalcanne min maricin min narin. |
|
16. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
17. (O, yaz ve kış için farklı farklı olan) iki doğunun Rabbi ve iki batının Rabbidir! |
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyni. |
|
18. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ Mereclbahreyni yeltekıyani. |
|
|
20. (Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine tecâvüz etmezler (karışmazlar)! |
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِ Beynehuma berzahun la yebğıyani. |
|
21. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ Yahrucu minhumellu’lu velmercanu. |
|
|
23. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
24. Denizde koca dağlar gibi yükseltilmiş (akıp giden) gemiler, O`nundur! |
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَآتُ فِي الْبَحْرِ كَالْأَعْلَامِ Ve lehulcevarilmunşeatu fiylbahri kela’lami. |
|
25. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ Kullu men ’aleyha famin |
|
|
وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ Ve yebka vechu rabbike zulcelali vel’ikrami. |
|
|
28. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
29. Göklerde ve yerde kim varsa, (ihtiyaçlarını) O`ndan ister. O, her gün (her an) bir iştedir! |
يَسْأَلُهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ Yes’eluhu men fiyssemavati vel’ardı kulle yevmin huve fiy şe’nin. |
|
30. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
31. Ey insanlar ve cinler! Yakında size (hesâbınızı görmek için) yöneleceğiz! |
سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ الثَّقَلَانِ Senefruğu lekum eyyuhessekaleni. |
|
32. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَنْ تَنْفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانْفُذُوا ۚ لَا تَنْفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ Ya ma’şerelcinni vel’insi inisteta’tum en tenfusu min aktarissemavati vel’ardı fenfuzu la tenfizune illa bisultanin. |
|
|
34. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
35. Üzerinize ateşten (dumansız) bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir dekurtulamazsınız. |
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِ Yurselu ’aleykuma şuvazun min narin ve nuhasun fela tentesırani. |
|
36. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
37. Artık o zaman gök yarılıp da erimiş yağ gibi (kıpkırmızı) bir gül hâline gelir! |
فَإِذَا انْشَقَّتِ السَّمَاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِ Feizenşakkatesissemau fekanet verdeten keddihani. |
|
38. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْأَلُ عَنْ ذَنْبِهِ إِنْسٌ وَلَا جَانٌّ Feyevmeizin la yus’elu ’an zenbihi insun vela cannun. |
|
|
40. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani |
|
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ Yu’refulmucrimune bisiymahum feyu’hazu binnevasıy vel’akdami. |
|
|
42. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ Hazihi cehennemulletiy yukezzibu bihelmucrimune. |
|
|
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ Yetufune beyneha ve beyne hamiymin anin. |
|
|
45. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ Ve limen hafe mekame rabbihi cennetani. |
|
|
47. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
48. (O her iki Cennet de) dallar (çeşit çeşit meyveli ağaçlar) sâhibidirler! |
ذَوَاتَا أَفْنَانٍ Zevata efnanin. |
|
49. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ Fiyhima ’aynani tecriyani. |
|
|
51. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani. |
|
52. İkisinde de her meyveden çifter çifter (çeşitler) vardır. |
فِيهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِ Fiyhima min kulli fakihetin zevcani. |
|
53. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Febieyyi alai rabbikuma tukezziban. |
|
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ ۚ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ Muttekiiyne ala furuşim betainuha min istebrak ve cenel cenneteyni dan. |
|
|
55. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
|
فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ Fihinne kasıratut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve la can. |
|
|
57. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
|
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ Ke ennehunnel yakıtı vel mercan. |
|
|
59. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe be eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
|
هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ Hel cezaul ıhsani illel ihsan. |
|
|
61. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban. |
|
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِ Ve min dunihima cennetan. |
|
|
63. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
مُدْهَامَّتَانِ Mudhammetan |
|
|
65. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ Fihima aynani neddahatan. |
|
|
67. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
68. İkisinde de (her nevi` emsâli görülmemiş) meyve, hurma ve nar vardır! |
فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ Fihima fakihetuv ve nahluv ve rumman |
|
69. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
70. Onlarda (o Cennetlerde), hayırlı (iyi huylu) güzel hanımlar vardır! |
فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌ Fihinne hayratun hısan |
|
71. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
72. (İnciden) çadırlar (cibinlikler) içinde perdelenmiş hûriler! |
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ Hurum maksuratun fil hıyam |
|
73. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
74. Onlardan (kocalarından) önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur! |
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ Lem yatmishunne insun kablehum ve la can |
|
75. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
76. (Onlar) yeşil yastıklara ve (hârikulâde) güzel döşeklere yaslanmış kimselerdir. |
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍ Muttekiiyne ala rafrafin hudriv ve abkariyyin hısan |
|
77. Şimdi Rabbinizin ni`metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban |
|
78. Celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin ismi ne yücedir! |
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ Tebarakesmu rabbike zil celali vel ikram. |