ق ر ا kökü Kur'an'da 88 defa geçmektedir.

AYETLER

ÂLAK
96:1

اقْرَأْ

İḳra’

oku

Yaratan Rabbin adıyla oku.

ÂLAK
96:3

اقْرَأْ

İḳra’

oku

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir;

MÜZZEMMIL
73:4

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Veya üzerine ilave et. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku.

MÜZZEMMIL
73:20

فَاقْرَءُوا

feḳra'ū

artık okuyun

Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

MÜZZEMMIL
73:20

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an-

Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

MÜZZEMMIL
73:20

فَاقْرَءُوا

feḳra'ū

onun için okuyun

Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

A'LA
87:6

سَنُقْرِئُكَ

senuḳriuke

sana okutacağız

Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.

BÜRUC
85:21

قُرْانٌ

ḳur’ānun

bir Kur’an’dır

Hayır; o (Kitap), ’şerefli-üstün’ olan bir Kur’an’dır;

KIYAMET
75:17

وَقُرْانَهُ

ve ḳur’ānehu

ve okumak

Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.

KIYAMET
75:18

قَرَأْنَاهُ

ḳara’nāhu

O’nu okuduğumuz

Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

KIYAMET
75:18

قُرْانَهُ

ḳur’ānehu

onun okunuşunu

Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

KAF
50:1

وَالْقُرْانِ

velḳurāni

Kur’an’a andolsun

Kaf. ’Şerefli üstün’ Kur’an’a andolsun.

KAF
50:45

بِالْقُرْانِ

bil-ḳurāni

Kur’an ile

Biz onların neler söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; şu halde, Benim kesin tehdidimden korkanlara Kur’an ile öğüt ver.

KAMER
54:17

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

KAMER
54:22

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

KAMER
54:32

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

KAMER
54:40

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

SAD
38:1

وَالْقُرْانِ

velḳurāni

Kur’an’a andolsun

Sad, Zikir dolu Kur’an’a andolsun;

A'RAF
7:204

قُرِئَ

ḳurie

okunduğu

Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun. Umulur ki esirgenmiş olursunuz.

A'RAF
7:204

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun. Umulur ki esirgenmiş olursunuz.

CIN
72:1

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an

De ki "Bana gerçekten şu vahyolundu Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur’an dinledik"

YASIN
36:2

وَالْقُرْانِ

velḳurāni

Kur’an’a andolsun

Andolsun hikmetli Kur’an’a,

YASIN
36:69

وَقُرْانٌ

ve ḳur’ānun

ve Kur’an’dır

Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.

FURKAN
25:30

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Ve elçi dedi ki "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur’an’ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar."

FURKAN
25:32

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

İnkar edenler dediler ki "Kur’an Ona tek bir defada, toplu olarak indirilmeli değil miydi?" Biz onunla kalbini sağlamlaştırıp-pekiştirmek için böylece (ayet ayet indirdik) ve onu ’belli bir okuma düzeniyle (tertil üzere) düzene koyup’ okuduk.

TA-HA
20:2

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

(bu) Kur’an’ı

Biz sana bu Kur’an’ı güçlük çekmen için indirmedik,

TA-HA
20:113

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an olarak

Böylece Biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

TA-HA
20:114

بِالْقُرْانِ

bil-ḳurāni

Kur’an’ı (okumaya)

Hak olan, biricik hükümdar olan Allah Yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur’an’ı (okumada) acele etme ve de ki "Rabbim, ilmimi arttır."

VAKI'A
56:77

لَقُرْانٌ

leḳur’ānun

kesinlikle bir Kur’an’dır

Elbette bu, bir Kur’an-ı Kerim’dir.

ŞU'ARA
26:199

فَقَرَأَهُ

fe ḳaraehu

onu okusaydı

Böylece onlara okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

NEML
27:1

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’ın

Ta, sin. Bunlar Kur’an’ın ve apaçık olan Kitab’ın ayetleridir.

NEML
27:6

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Hiç şüphesiz, bu Kur’an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve herşeyi gerçeğiyle) bilen (Allah’ın) Katından ilka edilmektedir.

NEML
27:76

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Gerçek şu ki, bu Kur’an, İsrailoğulları’na hakkında ayrılığa düştükleri şeylerin bir çoğunu aktarıp anlatıyor.

NEML
27:92

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

"Ve Kur’an’ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki "Ben yalnızca uyarıcılardanım."

KASAS
28:85

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Şüphesiz, sana Kur’an’ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki "Rabbim, hidayetle geleni de, açıkça bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir."

İSRA
17:9

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Şüphesiz, bu Kur’an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü’minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

İSRA
17:14

اقْرَأْ

İḳra’

oku

"Kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter."

İSRA
17:41

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Andolsun, Biz bu Kur’an’da çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp-düşünsünler diye. Oysa bu, onların daha uzaklaşmalarından başkasını arttırmıyor.

İSRA
17:45

قَرَأْتَ

ḳarate’

okuduğun

Kur’an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.

İSRA
17:45

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Kur’an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.

İSRA
17:46

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Ve onların kalpleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kur’an’da sadece Rabbini "bir ve tek" (İlah olarak) andığın zaman, ’nefretle kaçar vaziyette’ gerisin geriye giderler.

İSRA
17:60

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Hani Biz sana "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur’an’da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

İSRA
17:71

يَقْرَءُونَ

yeḳra'ūne

okurlar

Her insan-grubunu imamlarıyla çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağ eline verilirse, onlar kitaplarını okuyacaklar ve onlar, bir ’hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar’ bile haksızlığa uğratılmazlar.

İSRA
17:78

وَقُرْانَ

ve ḳur’āne

ve Kur’an’ını da (unutma)

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur’an’ı, işte o, şahid olunandır.

İSRA
17:78

قُرْانَ

ḳur’āne

Kur’an

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur’an’ı, işte o, şahid olunandır.

İSRA
17:82

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an-

Kur’an’dan mü’minler için şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz. Oysa o, zalimlere kayıplardan başkasını arttırmaz.

İSRA
17:88

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’ın

De ki "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler."

İSRA
17:89

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Andolsun, bu Kur’an’da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler.

İSRA
17:93

نَقْرَؤُهُ

neḳra'uhu

okuyacağımız

"Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız." De ki "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?"

İSRA
17:106

وَقُرْانًا

ve ḳur’ānen

ve Kur’an’ı

Onu bir Kur’an olarak, insanlara dura dura okuman için (bölüm bölüm) ayırdık ve onu safha safha bir indirme ile indirdik.

İSRA
17:106

لِتَقْرَأَهُ

liteḳraehu

okuman için

Onu bir Kur’an olarak, insanlara dura dura okuman için (bölüm bölüm) ayırdık ve onu safha safha bir indirme ile indirdik.

YUNUS
10:15

بِقُرْانٍ

biḳur’ānin

bir Kur’an

Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki "Bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir." De ki "Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım."

YUNUS
10:37

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Bu Kur’an, Allah’tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak bu, önündekileri doğrulayan ve kitabı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.

YUNUS
10:61

قُرْانٍ

ḳur’ānin

Kur’an-

Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur’an’dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın.

YUNUS
10:94

يَقْرَءُونَ

yeḳra'ūne

okuyan(lara)

Sana indirdiğimizden eğer kuşkudaysan, senden önce kitabı okuyanlara sor. Andolsun, Rabbinden sana gerçek gelmiştir, şu halde kuşkuya kapılanlardan olma.

YUSUF
12:2

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an olarak

Gerçekten Biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.

YUSUF
12:3

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Biz bu Kur’an’ı sana vahyetmemizle, en güzel kıssaları gerçek bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz, oysa sen, daha önce, bundan haberi olmayanlardandın.

HICR
15:1

وَقُرْانٍ

ve ḳur’ānin

ve Kur’an’ın

Elif, Lam, Ra. Bunlar, Kitab’ın ve apaçık olan Kur’an’ın ayetleridir.

HICR
15:87

وَالْقُرْانَ

velḳurāne

ve Kur’an’ı

Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kur’an’ı verdik.

HICR
15:91

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Ki onlar Kur’anı parça-parça kıldılar.

EN'ÂM
6:19

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

De ki "Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki "Allah benimle sizin aranızda şahiddir. Sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarmam için bana şu Kur’an vahyedildi. Gerçekten Allah’la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?" De ki "Ben şehadet etmem." De ki "O, ancak bir tek olan İlah’tır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım."

SEBE
34:31

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’a

İnkar edenler dedi ki "Biz kesin olarak, ne bu Kur’an’a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip-çevirir (birbirlerine yöneltirler). Za’fa uğratılan (müstaz’af)lar, büyüklük taslayanlara derler ki "Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü’min (kimse)ler olurduk."

ZÜMER
39:27

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Andolsun, Biz bu Kur’an’da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik.

ZÜMER
39:28

قُرْانًا

ḳur’ānen

Kur’an’dır (bu)

Çarpıklığı olmayan Arapça bir Kur’an’dır (bu). Umulur ki sakınırlar.

FUSSILET
41:3

قُرْانًا

ḳur’ānen

okunan

Bilen bir kavim için, ayetleri (çeşitli biçimlerde, birer birer) ’fasıllar halinde açıklanmış’ Arapça Kur’an (veya okunan) Kitap’tır;

FUSSILET
41:26

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’ı

İnkar edenler dediler ki "Bu Kur’an’ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz."

FUSSILET
41:44

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an

Eğer Biz onu A’cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir Kur’an kılsaydık, herhalde derlerdi ki "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, A’cemi (Arapça olmayan bir dil)mi?" De ki "O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur’an), onlara karşı bir körlüktür. İşte onlara (sanki) uzak bir yerden seslenilir."

ŞURA
42:7

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an

İşte Biz sana, böyle Arapça bir Kur’an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.

ZUHRUF
43:3

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an

Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’an kıldık.

ZUHRUF
43:31

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Ve dediler ki "Bu Kur’an, iki şehirden birinin büyük bir adamına indirilmeli değil miydi?"

AHKAF
46:29

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Hani cinlerden birkaçını, Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

KEHF
18:54

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Andolsun, bu Kur’an’da insanlar için Biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsan, herşeyden çok tartışmacıdır.

NAHL
16:98

قَرَأْتَ

ḳarate’

okuduğun

Öyleyse Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.

NAHL
16:98

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an

Öyleyse Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.

HAKKA
69:19

اقْرَءُوا

ḳra'ū

okuyun

Artık kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki "Alın, kitabımı okuyun."

İNŞIKAK
84:21

قُرِئَ

ḳurie

okunduğu

Kendilerine Kur’an okunduğunda secde etmiyorlar.

İNŞIKAK
84:21

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Kendilerine Kur’an okunduğunda secde etmiyorlar.

RUM
30:58

الْقُرْانِ

l-ḳurāni

Kur’an’da

Andolsun, Biz bu Kur’an’da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkar edenler, mutlaka "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.

RA'D
13:31

قُرْانًا

ḳur’ānen

bir Kur’an

Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur’an olsaydı (yine bu Kur’an olurdu). Hayır, emrin tümü Allah’ındır. İman edenler hala anlamadılar mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, insanların tümünü hidayete erdirmiş olurdu. İnkar edenler, Allah’ın va’di gelinceye kadar, yaptıkları dolayısıyla ya başlarına çetin bir bela çatacak veya yurtlarının yakınına inecek. Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez. (Veya miadını şaşırmaz.)

RAHMAN
55:2

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Kur’an’ı öğretti.

İNSAN
76:23

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Gerçek şu ki, Kur’an’ı senin üzerine ’safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil)’ indiren Biziz, Biz.

BAKARA
2:185

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur’an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah’ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.

BAKARA
2:228

قُرُوءٍ

ḳurū'in

kur’ (üç adet veya üç temizlik süresi)

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ’ay hali ve temizlenme süresi’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var. Allah Azizdir. Hakimdir.

HAŞR
59:21

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Şayet Biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. İşte Biz, belki düşünürler diye, insanlara böyle örnekler veririz.

NISA
4:82

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Onlar hala Kur’an’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkasının Katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.

MUHAMMED
47:24

الْقُرْانَ

l-ḳurāne

Kur’an’ı

Öyle olmasa, Kur’an’ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş?

MAIDE
5:101

الْقُرْانُ

l-ḳurānu

Kur’an

Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur’an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.

TEVBE
9:111

وَالْقُرْانِ

velḳurāni

ve Kur’an’da

Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ’büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.