Edip Yüksel 

1. Andolsun Tur’a,

2. Kaydedilmiş kitaba,

3. Ki parşömen üzerinde yayımlanmış.

4. Sık sık ziyaret edilen Ev’e,

5. Yükseltilmiş tavana,

6. Ve kaynatılmış denize…

7. Efendinin cezalandırması kesinlikle gerçekleşecektir.

8. Onu engelleyecek hiçbir güç yoktur.

9. O gün gök sallanıp sarsılacak,

10. Dağlar yürütülüp silinecek,

11. Yalanlayanların vay haline o gün!

12. Onlar ki bir bataklıkta oynamaktadırlar.

13. Cehennem ateşine itildikleri gün

14. İşte, yalanlamakta olduğunuz Ateş budur.

15. Bu bir büyü müdür, yoksa siz mi görmüyorsunuz?

16. Orda yanın. İster sabredin, ister sabretmeyin sizin için değişmeyecektir. Yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.

17. Erdemliler bahçeler ve nimetler içindedir.

18. Rab’lerinin kendilerine vermiş olduğu şeylerden zevk duyarlar. Rab’leri onları cehennem azabından korumuştur.

19. Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.

20. Dizilmiş koltuklara yaslanmışlardır ve onları güzel eşlerle eşlendirmişizdir.

21. Soyları tarafından izlenen gerçeği onaylayanlara soylarını da katarız ve onların yaptıklarından hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazanmış olduğu şeylerin bir ipoteğidir.

22. Onlara canlarının istediği meyveden ve etten bol bol veririz.

23. Orada birbirlerinden kadeh kapışırlar, orda ne bir saçmalama, ne de bir günaha girme vardır.

24. Çevrelerinde, inciler gibi korunmuş kendilerine ait hizmetkarlar (servis için) dolaşıp durur.

25. Birbirlerine dönüp geçmişi anarlar

26. "Daha önce halkımızın arasında çekinirdik" derler,

27. "ALLAH bize iyilik etti de bizi içe işleyen azaptan korudu."

28. "Biz daha önce O’na yalvarırdık; O, İyilik edendir, Rahimdir."

29. Sen öğüt ver. Efendinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.

30. Yoksa, "O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz" mu diyorlar?

31. De ki "Bekleyedurun; ben de sizinle birlikte beklemekteyim."

32. Bunları rüyalarının etkisiyle mi söylüyorlar, yoksa onlar haddi aşan bir topluluk mudur?

33. Yoksa, "Onu kendi uydurdu" mu diyorlar? Hayır, onlar gerçeği onaylamazlar.

34. Doğru sözlüler iseler bunun benzeri bir hadis getirsinler.

35. Onlar yokluktan mı yaratıldılar? Yoksa yaratanlar kendileri mi?

36. Gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Doğrusu, onlar gerçeği kuşkusuz bir biçimde onaylamazlar.

37. Yoksa Efendinin hazineleri onların mı yanındadır? Onlar mı kontrol etmektedirler?

38. Yoksa üzerine çıkıp (vahyi) dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyicileri açık bir delil getirsin.

39. Yoksa kızlar O’na, oğullar size mi?

40. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bu onlara ağır bir borç mu yüklüyor?

41. Yoksa gizemlerin bilgisine mi sahipler ve onu kendileri mi yazıyorlar?

42. Yoksa bir planı mı uygulamak istiyorlar? Halbuki kafirlerin kendileri bir plana mahkûm edilmiştir.

43. Yoksa ALLAH’tan başka tanrıları mı vardır? ALLAH onların ortak koştuklarından yücedir.

44. Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Bulut kümesidir!" derler.

45. Çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak.

46. O gün, planları kendilerini hiçbir şeyden korumayacak ve yardım da görmeyeceklerdir.

47. Zulmedenlere bunun dışında bir ceza daha vardır, fakat çokları bilmezler.

48. Efendinin hükmü gerçekleşinceye kadar sen sabret. Gözlerimiz önündesin ve kalktığın zaman Efendini överek yücelt.

49. Geceleyin ve yıldızlar kaybolurken O’nu yücelt.