Harun Yıldırım 

1. Andolsun söküp çıkaranlara;

2. Yumuşacık çekip alanlara;

3. Yüzdükçe yüzenlere;

4. Yarış edercesine koşanlara;

5. İş yönetenlere

6. O sarsıntının sarsacağı gün.

7. Arkasından onu artçı şok izleyecek.

8. O gün kalpler titrer.

9. Gözleri korkuludur.

10. "Biz mi çukurdan döndürüleceğiz?" derler.

11. "Çürümüş, dağılmış kemikler olduktan sonra mı?"

12. "Öyle ise bu zararına bir dönüştür." derler.

13. Oysa o, yalnızca tek bir haykırıştır.

14. Birden, toprağın üzerinde uyanmıştırlar.

15. Musa’nın haberi sana geldi mi?

16. Hani Rabbi mukaddes vadi Tuva’da ona seslenmişti

17. "Firavun’a git. Çünkü o, çok azdı."

18. De ki "Arınmak istiyor musun?"

19. "Seni Rabbine ileteyim de böylece korkasın."

20. Derken ona en büyük âyeti gösterdi.

21. Hemen yalanladı ve isyan etti.

22. Sonra da yüz çevirip gitti.

23. Arkasından toplayıp seslendi

24. "Sizin en yüce Rabbiniz benim." dedi.

25. Allah, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı onu.

26. Şüphesiz bunda korkan kimse için bir ibret vardır.

27. Yaratmak bakımından siz mi daha zorsunuz yoksa gök mü? Onu bina etti.

28. Boyunu yükseltti, onu düzenledi.

29. Gecesini kararttı, kuşluğunu da çıkarttı.

30. Bundan sonra da yeryüzünü yayıp döşedi.

31. Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.

32. Dağları da sapasağlam ona dikti.

33. Size ve hayvanlarınıza faydalı olmak üzere.

34. Fakat o, batıran en büyük bela geldiğinde...

35. O gün insan, neye çaba harcadığını anlar.

36. Ve görebilenler için cehennem sergilenir.

37. Artık kim azmışsa.

38. Ve dünya hayatını tercih etmişse.

39. Şüphesiz cehennem varılacak yerin kendisidir.

40. Kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi hevadan sakındırmışsa.

41. Şüphesiz cennet varılacak yerin kendisidir.

42. (Ey Muhammed) Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.

43. Sen nerede, onu bilmek nerede!

44. Nihai bilgisi ancak Rabbine aittir.

45. Sen ancak ondan korkacakları korkutursun.

46. Onu gördükleri gün, sanki bir akşam veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olur onlar.